Backs türkçesi Backs nedir

Backs ile ilgili cümleler

English: We have our backs to the wall.
Turkish: Biz iflasın eşiğindeyiz.

English: Jane never backs down.
Turkish: Jane asla sözünden dönmez.

English: Ali always looks in the rearview mirror before he backs up.
Turkish: Ali her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.

English: Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
Turkish: Bankalar güneşli bir günde sana bir şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler.

English: "Waitress, what's this fly doing in my soup?" "Looks to me to be backstroke, sir!"
Turkish: "Garson, bu sinek çorbamda ne yapıyor?" "Bana sırtüstü yüzecek gibi geliyor, bayım!"

Backs ingilizcede ne demek, Backs nerede nasıl kullanılır?

Beast with two backs : (argo terim) seks yapan iki insan (shakespeare'in othellosundan). İki sırtlı hayvan.

Half backs : Hafbek. Defans oyuncusu (futbol).

Make the beast with two backs : Sevişmek (ingiliz argosu).

Backsaw : Sıçankuyruğu testere. Tırtıl testere. Sırtlı testere. Sırtı metal destekli küçük ve sert testere. Sırtı destekli kısa testere.

Backsaws : Sıçankuyruğu testere. Sırtlı testere. Tırtıl testere. Sırtı destekli kısa testere. Sırtı metal destekli küçük ve sert testere.

 

Backseat : Önemsiz konum. Arka koltuk. Arka plan.

Backscratch : Birbirini yağlamak.

Backsheesh : Bahşiş.

Backscattering : Geri saçılım. Atmosferdeki molekül saçılımından dolayı uzaya geri yansıtılan güneş radyasyonu parçası. Aksi intişar. Geri sapılım.

Backshift : İkinci vardiya. Bakım-onarım döneyi.

İngilizce Backs Türkçe anlamı, Backs eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Backs ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fleetest : Çevik. Çabuk. Seyretmek. Filo. Yürük. Fani. Süratli. Donanma. Alay.

Benting : Meyil. Eğilim. Bükülmüş. Bükük. Yetenek. Eğim. Çok istemek. Kır. Azmetmek.

Backwards : Geçmişe. Arka tarafa. Geriye doğru. Tersine. Geri geri. Ters olarak. Arkaya. Geriye. Ters. Geri.

Fleeted : Alay. Filo. Fani. Seyretmek. Çabuk. Yürük. Çevik. Süratli. Donanma.

Grassier : Çimenli. Otlu. Yeşillikli. Çimen yeşilini andıran. Çim kaplı. Çimenlerle kaplı. Çim kokulu.

Swards : Çim. Çimen.

Dorsal vertebra : Omurga kemikleri. Sırt omurları.

Backward : Geçmişe yönelmiş. Gelişmemiş. Geri geri. Geriye doğru yapılan. Geç kavrayan. Tersine. Vücudun ortasından geçen çizginin sırt tarafında gösterdiği yön ve sırt yüzeyi. İsteksiz. Geç öğrenen. Kendinden emin olmayan.

Car park : Park yeri. Araba park yeri. Araba parkı. Otopark.

Bents : İstek. Yatkınlık. Çok istemek. Eğilim. Yetenek. Meyil. Azmetmek. Çimen. Bükük. Kır.

Backs synonyms : body part, lumbar vertebra, thoracic vertebra, rearwards, body, commons, lawn, parkings, fleet, car parking, sward, grassplot, saddle, meadow, parklands, lat, park, turf, rearward, bent, trunk, small, meadows, dorsum, common, grassy, commonest, garden, latissimus dorsi, parkland, torso, parking, lawns.

 

Backs zıt anlamlı kelimeler, Backs kelime anlamı

Forward : Sunmak. Cüretkar. Ön. İleriye. Asıl görevi, topu karşı takımın kalesine sokmak için akınlar yapmak olan, akıncı katındaki 5 oyuncudan her biri. Yollamak. Göndermek. Yeni adrese yollamak. Futbol, bilgisayar alanlarında kullanılır. Küstah.

Ahead : Başlamak. Önden. İleriye. İlerde. Önümüzde. Gelecekte. İleride. Öndeki. İleri doğru. İleri.

Backs ingilizce tanımı, definition of Backs

Backs kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Among leather dealers, the thickest and stoutest tanned hides.