Bandicoot tick türkçesi Bandicoot tick nedir

  • Haemaphysalis humerosa.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Coxiella burnetii’ye vektörlük yapan kene türü.

Bandicoot tick ingilizcede ne demek, Bandicoot tick nerede nasıl kullanılır?

Bandicoot : Büyük sıçan (hindistan ve sri lanka'da bulunur). Bandikut faresi. Büyü fare.

Tick : Eklem bacaklı hayvanlardan, örümceğimsiler (arachnoidea) sınıfının, keneler (acarina) takımından, erginleri koyun, köpek vb. üzerinde, kan emerek asalak yaşayan, 4 mm. kadar boyda olan dişisi kan emdikten sonra 12 mm. kadar şişebilen, gözleri bulunmayan bir tür. akar. İmlemek. Tik tak etmek (saat). Doğru işareti koymak. Tık tık etmek. Bir defada gerçekleştirilebilecek en küçük fiyat değişimi. Kene. İşaretlemek. Tik (kontrol işareti). İşaret koymak.

Bandicoots : Keseli porsukgiller. Büyük sıçan (hindistan ve sri lanka'da bulunur). Memeliler (mammalia) sınıfının, keseli memeliler (marsupialia) takımının, çok ön dişliler (polyprotodontia) alt takımından, ön ayakları kazıcı, sürüler halinde yaşayan, bir familya. Bandikut faresi. Büyü fare.

American dog tick : Kaliforniya sahilleri boyunca ve rocky dağlarının doğusunda yaygın olarak bulunan, köpekler erişkinlerinin temel konağı olan, ayrıca sığır, at, tavşan ve insanlarda da parazitlenebilen, orta ve batı amerika’da rocky dağlarının noktalı ateşine vektörlük yapan koyu kahverengi kene türü, köpek kenesi, dermacentor variabilis. Kuzey amerika köpeklerinden, seyrek olarak başka memelilerden, bu arada insanlardan kan emen ve konakçıya çeşitli hastalıklar bulaştıran, sırtı süslü kene. Amerikan köpek kenesi.

 

Be caught in a cleft stick : Açmaza düşmek. Açmaza getirmek. Açmaza sürüklemek. Çıkmaza düşmek. Açmaza girmek.

Be in a cleft stick : Çıkmazda olmak. İki arada bir derede kalmak. Zor durumda olmak.

İngilizce Bandicoot tick Türkçe anlamı, Bandicoot tick eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bandicoot tick ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

Abaxial : Eksendışı. Abaksiyal. Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzak. Eksen dışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Aks kemiği dışında.

Abdominal palpation : Abdominal palpasyon. Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi.

Abdominal distention : Abdominal gerginlik. Karın gerginliği. Karın duvarının gergin olması, abdominal gerginlik.

Abdominal pain : Karın ağrısı. Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Abdominal ağrı.

 

Abdominal fat necrosis : Karın yağı nekrozu. Karın içi yağ nekrozu.

Abattoir : Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Kesimevi. Mezbaha. Salhane.

A c syndrom : A-c sendromu. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

Bandicoot tick synonyms : a band, abdomen, a dna, abamectin, abdominal ovariectomy, a c deformity.