Be charged türkçesi Be charged nedir

  • Cezası kesinleşmek.
  • Ücretlendirilmek.
  • Cezalandırmak.
  • Şarj olmak.
  • Memur olmak.

Be charged ile ilgili cümleler

English: When you send a telegram, brevity is essential because you will be charged for every word.
Turkish: Bir telgraf gönderdiğinde, kısalığı önemli çünkü her kelime için ücretlendirileceksin.

English: She should be charged with murder.
Turkish: Cinayetle suçlanmalı.

Be charged ingilizcede ne demek, Be charged nerede nasıl kullanılır?

Be : -dı. -dır. Alaşımların hazırlanmasında kullanılan hafif bir metalik kimyasal element. Olmak. Berylliumb (berilyum). Kalmak. Bulunmak. -dir. Var olmak. Mal olmak.

Charged : Dolmuş. Şarj edilmiş. Dolu. Yüklenmiş. Yüklü. Heyecan yaratan. Yükümlü kılınacak kişi. Heyecan dolu. Kafası dumanlı veya güzel.

Be charged with : Görevlendirilmek. İle suçlanmak. Suçlamasıyla itham edildi. İle suçlandı.

Be a bad judge of : Anlamamak.

Be a bad sailor : Deniz tutmak.

Be a bad whip : Kötü araba kullanmak.

Be a ball of fortune : Şans topu olmak. Bir durumun kurbanı olmak. Değişikliğe maruz kalmak.

İngilizce Be charged Türkçe anlamı, Be charged eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be charged ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Castigates : Haşlamak. Dövmek. Kıyasıya eleştirmek. Düzeltmek. Fırçalamak. Paylamak. Yerden yere vurmak. Azarlamak. Kınamak.

 

Castigated : Azarlamak. Dövmek. Kınamak.

Cop it : Cezalandırılmak. Belaya bulaşmak. Aşağılanmak. Öldürülmek. Başı derde girmek. Fırça yemek.

Crime : Cürm. Cinayet. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Yüz karası. Mantıksızlık. Suç. Acımaya yol açacak kötü davranış. Aptallık. Cinayet romanı. Cürüm.

Come down on : Fırça atmak. Fırçalamak. Başına ekşimek. Azarlamak. Üstelemek. Acımasızca azarlamak. Üstüne gelmek. Sıkıştırmak. Saldırmak.

Corrects : Tashih etmek. Düzeltmek. Doğrulamak. Doğrultmak. Haddini bildirmek. Ayarlamak. Doğru. Islah etmek. Üzerinde kalem oynatmak.

Censuring : Sertçe eleştirmek. Suçlamak. Tekdir. Tektir etmek. Eleştirmek. Kınamak. Azar. Tenkit etmek. Kınama.

Censured : Eleştirmek. Kınamak. Suçlamak. Tekdir. Sertçe eleştirmek. Azar. Kınama. Tektir etmek. Tenkit etmek.

Castigate : Dövmek. Kınamak. Kıyasıya eleştirmek. Paylamak. Yerden yere vurmak. Azarlamak. Fırçalamak. Düzeltmek. Haşlamak.

Be charged synonyms : be commissioned, discipline, come down upon, censure, castigating, came down on, censures.