Castigated türkçesi Castigated nedir

Castigated ingilizcede ne demek, Castigated nerede nasıl kullanılır?

Castigate : Kınamak. Dövmek. Kıyasıya eleştirmek. Haşlamak. Düzeltmek. Paylamak. Azarlamak. Yerden yere vurmak. Fırçalamak. Cezalandırmak.

Castigates : Haşlamak. Kıyasıya eleştirmek. Azarlamak. Düzeltmek. Cezalandırmak. Dövmek. Yerden yere vurmak. Paylamak. Kınamak. Fırçalamak.

Castigating : Dövmek. Sansürleme. Cezalandırma. Azarlamak. Kınamak. Cezalandırmak.

Castigation : Azarlama. Paylama. Cezalandırma. Kınama.

Castigations : Kınama. Paylama. Cezalandırma. Azarlama.

Castigator : Azarlayan kimse. Paylayıcı kimse. Cezalandırıcı. Disiplin görevlisi.

Castigators : Azarlayan kimse. Cezalandırıcı. Disiplin görevlisi.

Castigatory : Cezalandırıcı. Eskiden isyan çıkaran asilerin cezalandırılması için kullanılan bir alet. Eleştirici.

İngilizce Castigated Türkçe anlamı, Castigated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Castigated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Brush down : Fırça çekmek. Üstünü fırçalamak. Fırçalamak.

Chasten : Basitleştirmek. Aklını başına getirmek. Terbiye etmek. Islah etmek için cezalandırmak. Yumuşatmak. Islah etmek. Yola getirmek. Sadeleştirmek. Dersini vermek. Uslandırmak.

 

Blow up : Kopmak (fırtına). Büyütmek. Kopmak (fırtına vb). Tahrip etmek. Parlamak. Tepesi atmak. Çılgına dönmek. Patlatmak. Havaya uçurmak.

Censure : Azar. Tekdir. Eleştirmek. Suçlamak. Sertçe eleştirmek. Tenkit etmek. Tektir etmek. Kınama.

Lecture : Anlatma. -e nutuk çekmek. Paylamak. Ders vermek (okul vb). Ders anlatmak. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çalışmalarına olanak tanımayan bir ders verme biçimi. Fırça çekmek. Ders.

Berate : Fırça çekmek. Fırça atmak. Fırça atmak (argo terim). Haşlamak. Paylamak.

Rebuke : Ders vermek. Azar. Döşenmek. Paylamak. Sitem etmek. Azarlama. Fırça çekmek. Giydirmek. Çıkışmak. Fırça atmak.

Bastes : Sopa atmak. Yağ sürmek. Sıvı dökmek veya sürmek (kurumaması için pişen etin üstüne). Haşlamak. Paylamak. Teyellemek. Yağlamak. Kurumaması için etin üzerine su dökmek. Dayak atmak.

Come down upon : Fırçalamak. Sitem etmek. Çıkışmak.

Bawling out : Azarlama. Haşlamak. Bağırıp çağırmak. Paylama.

Castigated synonyms : beating up, be charged, chew out, charmed, enchanted, castigate, beetle, entranced, bawl out, jaw, blames, admonished, anathematizes, berated, anathematizing, reprimand, corrects, discipline, take to task, lambaste, bring up, anathematize, assail, assails, bastinadoes, cast reflection on somebody, beat, bastinado, admonishes, remonstrate, anathematized, beguiled, trounce.

Castigated zıt anlamlı kelimeler, Castigated kelime anlamı

Disenchanted : Aklı başına getirilmiş. İllüzyondan kurtarılmış. İnancını yitirmiş. İnancı yitik. Büyüden kurtarılmış.

Unloving : Sevmeyen. Şefkatsiz. Sevgisiz.