Be on the decline türkçesi Be on the decline nedir

  • Düşüş kaydetmek.
  • Güçten düşmek.
  • Düşüş yaşamak.
  • Zayıflamak.
  • Azalmak.
  • Düşüş göstermek.

Be on the decline ingilizcede ne demek, Be on the decline nerede nasıl kullanılır?

Be : -dir. Var olmak. Berylliumb (berilyum). Durmak. Anlamına gelmek. -dı. Olmak. -dır. Bulunmak. -di.

On : Üzerinde. Yanmak. Yönünde. İle. Hazır. Açık. De. Giyilmiş. Makbul.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belgili tanımlık. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer).

Decline : Kabul etmemek. Çökmek. Çevirmek. İnişe geçmek. Bozulmak. Azalmak. Reddetmek. Eğmek. Çekilmek. Çekmek (dilbilgisi terimi).

Be on the air : Radyodan seslenmek. Yayında olmak.

Be on the alert : Tetikte beklemek. Alesta beklemek. Tetikte olmak. Uyanık olmak. Teyakkuz etmek. Gözünü dört açmak.

Be on the bench : Hakimlik yapmak. Yargıçlık yapmak.

Be on the ball : Dikkatli olmak. Uyanık olmak. İşini iyi bilmek. Neyin ne olduğunu bilmek. Olup bitenleri bilmek. Çabuk anlamak veya kavramak. Dikkatli veya uyanık veya açıkgöz veya canlı olmak. İşi bilmek.

Be on the board : Yönetim kurulunda olmak.

İngilizce Be on the decline Türkçe anlamı, Be on the decline eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Be on the decline ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fall : Yıkılma. Sonbahar. Düşmek. Asılmak. Düşüş. Düşme. Hastalanmak. Çökmek. Yenilmek. Satakda mal, pay belgiti, para kambiyo ve benzerleri geçer değerlerindeki düşüş.

Abates : Dindirmek. İndirmek. Yürürlükten kaldırmak. Hafifletmek. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Çekilmek. Ceza indirimi yapmak. Dinmek. Azaltmak.

Declined : Geri çevirmek. Çekmek (dilbilgisi terimi). Çökmek. Eğimi olmak. Bozulmak. Red. Kabul etmemek. Batmak. Çevirmek.

Become smaller : Daha küçük hale gelmek. Daha küçük olmak. Ufalmak. Küçülmek.

Alleviate : Yatıştırma. Azaltmak. İçine su serpmek. Hafifletme. Dindirmek. Kısmen gidermek. Teskin etmek. Yatışma. Hafifleme.

Ail : Hastalanmak. Hasta olmak. Sıkıntıya sebebiyet vermek. Sıkıntıya sebep vermek. Rahatsız etmek. Sıkıntıya neden olmak. Sıkmak. Güçsüzleşmek. Rahatsız olmak.

Drop off : Gerilemek. Vefat etmek. Uyuyakalmak. Boşaltmak. Dalmak. Çok azalmak. Eksilmek. Araçtan indirmek.

Collapse : Yıkım. Suya düşmek. Güçten düşme. Portatif olmak. Çökertme. Ani düşüş. Yığılmak. Bilgisayar, coğrafya, veterinerlik, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Katlanmak. Bozulmak.

Abating : Azaltmak. Azaltma. Hafiflemek. Dindirmek. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Hafifleme. Dindirme. Yatıştırmak. Azalma.

Abated : Hafiflemek. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Kısılmış. Dindirmek. Azaltmak. Azaltılmış. Yatıştırmak.

Be on the decline synonyms : bottom out, become weak, be reduced, become bony, become thin, decline, fades, decrease, faint, decay, ebb, fall from power, be lowered, alleviates, waste, cut down, run to seed, get weak, fade, abate, wilt, decays, collapses, crack up, ebbs, declines, weaken, droop, de escalate, be down, be on the wane, weakens, peter out.