Bloating türkçesi Bloating nedir
- Şişmek.
- Genelde yemekten sonra batında oluşan şişkinlik.
- Bloat.
- Kabarmak.
- Damarlanma (yüzey).
- Şişme.
- Şişirmek.
- Kabartmak.
- Kabartma.
- Genleştirme.
- Genişleme.
- Abdominal distansiyon.
- Tütsülemek (balık).
- Şişirme.
Bloating ingilizcede ne demek, Bloating nerede nasıl kullanılır?
Bloat line : Timpani hattı. Karın şişkinliği çizgisi. Karın şişkinliği sonucu artan karın içi basıncı nedeniyle, yemek borusu mukozasının boyun-göğüs bölgesi sınırında konjesyon ve kanama odakları nedeniyle koyu kırmızı ve hiperemik görünümü, timpani hattı. her zaman görülmeyen ancak önemli olan bir bulgudur.
Bloat out : Kabarmak. Şişmek.
Bloat up : Kabartmak. Şişirmek.
Abomasal bloat : Şirden şişkinliği. Özellikle ılık, aşırı miktarlarda sütle suni ve düzensiz beslenen genç geviş getirenlerde sütün mayalanmasıyla aşırı miktarda gaz toplanması sonucu şirdenin genişlemesi, abomazum timpanisi.
Postmortem bloat : Ölüm sonrası karın şişkinliği. Ölüm sonrası şişkinlik.
Bloaters : Tütsülenmiş ringa balığı. Yağ tulumu.
Primary ruminal bloat : Çoğunlukla fermentasyona elverişli yemlerin yenilmesi sonucu oluşan işkembe içeriğinin köpüklü olmasıyla belirgin şişkinlik, primer rumen timpanisi, akut primer rumen timpanisi, primer alimenter timpani, köpüklü fermantasyon timpanisi, leguminoz timpanisi. Birincil işkembe şişkinliği.
Bloat : Abdominal distansiyon. Şişkinlik. Karın şişkinliği, şiplenium, humor. genç tavşanlarda bağırsak yangısının sonucunda biçimlenen karnın şişkin görünümü. Şişmek. Kabarmak. Tütsülemek (balık). Şişirmek. Kabartmak. Tuzlamak ve tütsülemek.
Ruminal bloat : İşkembede, fermentasyona elverişli gıdaların alınması sonucu aşırı miktarda köpüklü karakterde gaz oluşumuna bağlı olarak veya geğirmenin mekanik ve işlevsel olarak engellenmesi sonucu işkembede gaz birikmesi, işkembe timpanisi, rumen timpanisi. oluşan gazlar arasında metan, karbon dioksit ve karbon monoksit yer alır. birincil işkembe şişkinliği. ikincil işkembe şişkinliği. kronik nüksedici işkembe şişkinliği. İşkembe şişkinliği.
Bloatedness : Şişirilmişlik. Şişman olma durumu. Kabarıklık. Şişkinlik. Çok büyük olma durumu. Şişmanlık. Obezite.
İngilizce Bloating Türkçe anlamı, Bloating eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Bloating ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Balloon : Küre. Havadan atmak. Balon gibi olmak. Balonla uçmak. Zam yapmak. Balon. Abartmak. Balon gibi şişmek.
Inflatable : Şişirilir. İnflatabl. Şişirilebilir.
Blinding : Körleştirmek. Körleştirerek. Görüşe engel olan. Körleme. Körleştiren. Göz kamaştırıcı. Kör eden. Körletme. Körleten. Göz kamaştıran.
Dilatatio : Dilatasyon.
Fustian : Pazen. Dimi. Saçma. Boş. Abartı. Tumturaklı. Dimiden yapılmış. Pamuklu kadife. Abartılı.
Belly : Mide. Şikayet etmek. Karın. İştah. Ahenk tahtası. Yakınmak. Biyoloji, jimnastik alanlarında kullanılır. Omurgalı hayvanlarda vücudun sindirim organını içine alan, memelilerde göğüsten bir diyafram ile ayrılmış bölgesi. eklem bacaklı hayvanlarda ve bazı poliket solucanlarda vücudun arka bölgesi. 3.tunikatlarda mide ve bağırsağı kapsayan bölge. abdomen. Karnı.
Inflations : Abartı. Para bolluğu. Enflasyon. Para şişkinliği. Kendini beğenmişlik. Şişkinlik.
Fluffed : Bozmak. Yanlış. Kuş tüyü. Kötü atılım. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Berbat etmek. Tökezlemek. Söyleyeceği sözü unutmak. Kabartmak (tüylerini veya saçını). Hav (halıdan veya kumaştan dökülmüş).
Immoderacy : Aşırılık. Ölçüsüzlük. Mübalağa. Abartı. Abartma.
Raised : Yükseltilmiş. Zamlı. Yükselmiş. Kabarık. Kalkık. Mayalanmış. Çıkıntılı. Mayalı.
Bloating synonyms : bareboating, billow, effervescing, overstatement, bright, bulked, bilge, dilations, dilation, swelling, botched, tumefaction, bulging, swellings, bosses, dilates, glyph, fluffs, distentions, become swollen, glyphs, dilative, effervesces, water travel, peen, bloat, blowing up, embosses, exaggeration, glary, dilatations, emboss, bilges.
Bloating zıt anlamlı kelimeler, Bloating kelime anlamı
Dull : Hafifletmek. Donuk. Matlaştırmak. Sersem. Renksiz. Tatsız. Kalın kafalı. Körletmek. Sersemletmek. Körleşmek.
Constructive : Geliştirici. Hukuken varsayılan. Müspet. İnşaatla ilgili. Yapısal. Yaratıcı. İnşaat. Konstrüktif. Dolaylı. Yapıcı.
Bu kısımda Bloating kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Bloating ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Bloating anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Bloating ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.