Blood line türkçesi Blood line nedir

  • Doğrudan atalar sırası.
  • Nesil.
  • Jenerasyon.
  • Kan hattı.

Blood line ingilizcede ne demek, Blood line nerede nasıl kullanılır?

Blood : Kan bağı. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kan. Adam öldürme. Soy. Omurgalılarda oksijenin ve karbondioksitin taşınmasında görevli kırmızı kan hücreleri, organizmanın savunmasında görevli beyaz kan hücreleri ve kanın pıhtılaşmasında görevli olan kan pulcukları ve plazmadan oluşan sıvısal doku. kan proteini, kıl, mide içeriği ve idrar vb. yabancı maddeden arındırılmış temiz, taze, bütün veya suyu alınmış hayvan kanının hızlı bir biçimde dondurulması veya soğutulmasıyla elde edilen ürün, hayvan kanı. Huy. Yapı. İlkellere göre insana güç ve dirim veren, ruhu barındıran, kötülüğü uzaklaştıran, pisliği arıtan erginleme törenlerinde, kan kardeşliğinde, büyücülükte, beslenmede önemli yeri olan sıvı. Akrabalık.

Line : Tarayıcı elektron demetinin yatay tarama sırasında soldan sağa bir gidişinde oluşturduğu çizgi. Çizmek. İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı. Sahne yukarısındaki palangalar yoluyla sarkıtılıp çekilebilen, genellikle çelikten yapılmış halat. Çizgi çizmek. Oyun alanının sınırlarını belirten boyalı şerit. Oyun alanını bölen, sınırlayan, belirleyen boyadan şerit. Oyun alanını sınırlamak, belirli ölçü ve bölgeleri göstermek amacıyla yapılan ayırıcı doğru. (genellikle kireçli su ile çizilir.). Kaplamak. Oyun alanını bölen, sınırlayan ve belirleyen boyadan şeritlere verilen ad.

 

Blood agar : Hemoliz reaksiyonun belirlenmesi için kullanılan, içerisine % 5-7 kan eklenerek hazırlanan besi yeri. Kanlı agar.

Blood air barrier : Kan-hava engeli. İçten dışa doğru; alveol epiteli sitoplazması, epitelin bazal zarı, kılcal damarın bazal zarı, kılcal damar endoteli ve alyuvar zarından oluşan akciğer alveolleriyle alveol kan damarları arasındaki geçiş engeli.

Blood albumin : Kandaki proteinlerden birisi. Kan albumini.

Blood analysis : Kan tahlili.

İngilizce Blood line Türkçe anlamı, Blood line eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blood line ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Descents : Soy. Üşüşme. Bayır. Sukut. Düşme. Köken. İniş. Baskın. Yokuş.

Bloodlines : Nesep. Soy. Soy kütüğü. Aile şeceresi.

Breeds : Soy. Cins. Tür.

Descendants : Kuşaklar. Bir kimsenin en uzak dereceye kadar olan tüm zürriyeti. Soylar. Jenerasyonlar. Füru. Zürriyet. Altsoyu. Nesiller. Gelecek kuşaklar. Soy.

Lineages : Sülale. Soy. Silsile. Nesep. Menşe. Şehzade. Tohum. Kan. Köken.

Descent : Bayır. Köken. Madene inme. Sukut. Baskın. Miras kalma. Alçalma. İniş. Ani saldırı.

Extraction : Sökme. Alma. Sızdırma. Bir karışım içindeki bileşenlerden istenen bir tanesini uygun bir çözücü içinde çözündürerek bulunduğu ortamdan ayırma işlemi. Öz. (diş) çekme. Çekme. Köken. Biyoloji, coğrafya, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.

 

Bloodline : Soy. Aynı genetik kökenden olan hayvanların sürekli olarak yetiştiricilikte kullanılması. Nesep. Soy kütüğü. Aile şeceresi.

Flesh and blood : Akraba. Kodak. İnsanoğlu. Soy. İnsanlık. İnsan doğası. Akrabalar. İnsan.

Lineage : Bağlı oldukları atasoyla birlikte aynı düşsel atadan türediklerine inanmanın bir sonucu olarak birbirlerini kansal akraba sayan, bu nedenle aralarında evlenmeyip dışevlilik yapan, tüm toplumsal ve ekonomik ilişkilerini tekyanlı akrabalık adı verilen babayanlı ya da anayanlı yöntemlerden birine uygulamak zorunluğunda bulunan bireylerin oluşturduğu geleneksel toplum, bk. atasoy, içevlilik, dışevlilik, tekyanlı akrabalık, babayanlı akrabalık, krş. ikiyanlı akrabalık. Tohum. Sülale. Menşe. Kan. Soy. Silsile. Ana ya da babadan her birinin yalnız erkek ya da yalnız kadın ataları dolayısıyla oluşan yakınlık kümesi.

Blood line synonyms : geniture, birth, births, generation, breed, extractions, genitures.