Blooming türkçesi Blooming nedir

  • Kabakütük haddeleme.
  • Kör olası.
  • Körolası.
  • Çiçekli.
  • Çiçeklenme.
  • Çiçeklenmiş.
  • Çiçek açma.
  • Lanet olası.
  • Çiçek açmış.
  • Çiçek açan.

Blooming ile ilgili cümleler

English: Many flowers start blooming in springtime.
Turkish: Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.

English: Cold weather keeps many plants from blooming.
Turkish: Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.

English: Our apple tree is blooming.
Turkish: Bizim elma ağacı çiçek açıyor.

English: The roses are blooming early this year.
Turkish: Güller bu yıl erken çiçek açıyor.

English: Azaleas are blooming.
Turkish: Açelyalar çiçek açıyor.

Blooming ingilizcede ne demek, Blooming nerede nasıl kullanılır?

Blooming mill : Kabakütük haddesi. Blok haddesi. Haddehane. Kütük haddehanesi. Blum haddesi. Blok haddesi (demir).

Night blooming cereus : Bir çeşit kaktüs.

Bloomingly : Çiçek açarcasına. Çiçeklenerek.

Everblooming : Yediveren. Yılın neredeyse tamamında çiçek açan (bir bitki hakkında).

Bloomier : Çiçekli. Buğulu.

Cobalt bloom : Kobalt kütüğü. Kobalt çiçeği.

Nickel bloom : Nikel filizi. Sulu oksitlenmiş nikel minarelleri.

Steel bloom : Çelik kütük. Çelik kabakütüğü.

Bloom : Yüzüne renk gelmek. Yüze renk gelmek. Açmak. Mikroskobik alglerin aşırı çoğalması ve tabiatta gözle görülen koloniler oluşturması. Alg çiçeklenmesi. Çiçeklenmek. İç içe eklenmek. Çiçek açmak. Külçe haline getirmek (demir). Güzelleşmek.

 

Bloomiest : Çiçekli. Buğulu.

İngilizce Blooming Türkçe anlamı, Blooming eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blooming ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Florescence : Çiçekleme. Çiçek açma dönemi.

Blasted : Tahrip olmuş. Allahın belası. Yıkılmış. Sarhoş. Kafası güzel veya iyi. Allah'ın belası (argo terim). Ölmüş. Yıldırım çarpmış. Harap.

Bloody : Allahın cezası. Kana bulanmış. Kahrolası. Süper. Fazlasıyla. Zalim. Acayip. Kana susamış. O biçim. Uğursuz.

Bally : Bloody (kahrolası) kelimesinin yumuşak hali (argo terim). Küresel biçimde. Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri. Topak topak. Lanet. İğrenç.

Unmitigated : Dinmeyen. Tam anlamıyla. Katıksız. Hafiflememiş. Azalmamış. Hafiflemeyen. Daniska. Tam.

Drat : Allah'ın cezası. Hey.

Efflorescent : Olgunlaşan. Tozlaşan. Çicekleşen. Çiçeklenen. Çiceksiyen. Kristal durumdan toz şekline dönüşme.

Bloodying : Kanını akıtmak. Kan gibi. Kör olasıca. Kana bulanmış. Kana susamış. Zalim. Kanlı. Kanatmak. Kanla kaplı.

Lorn : Terk edilmiş. Umutsuz. Issız. Perişan. Zavallı.

Floriferous : Çok çiçek açan.

Blooming synonyms : biological process, organic process, efflorescing, blamed, bloom, everlasting, florid, bloodiest, flaming, bloodier, blown, abloom, inflorescence, fucking, flowered, bloomier, crashing, blossoming, spadix, bloomy, flower bearing, efflorescence, bloomiest, blithering, in bloom, damn it, efflorescency, bloodies, popping, weathering, cursed, the damned, eclosion.

 

Blooming zıt anlamlı kelimeler, Blooming kelime anlamı

Mitigated : Yatıştırmak. Yatıştırılmış. Hafifletmek. Azaltmak.

Vernal : Gençliğe ait. Utah eyaletinde şehir. İlkbahara ait. İlkbahar. İlkbahar ile ilgili. Bahardan kalma. İlkbaharda olan.

Summery : Yazı akla getiren. Yaza mahsus. Yaza ait. Yazlık. Yaz gibi. Yazdan kalma.

Blooming antonyms : wintry.

Blooming ingilizce tanımı, definition of Blooming

Blooming kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Flowering. The process of making blooms from the ore or from cast iron. Opening in blossoms.