Bone idle türkçesi Bone idle nedir

  • Sultani tembel.
  • Miskini köşe kadısı.
  • Tembel.
  • Miskin.
  • Yapısal bir şekilde tembel olan kimse (gayriresmi).
  • Tembel teneke.
  • Çok tembel.

Bone idle ingilizcede ne demek, Bone idle nerede nasıl kullanılır?

Bone : İskeleti oluşturan, içinde kollagen teller ve kalsiyum tuzları bulunan, süngerimsi kemik ve sert kemik olmak üzere iki tipi olan, kasların bağlanmasıyla hareketi sağlayan, uzun, kısa ya da değişik boylarda olabilen, sertleşmiş bir özelleşmiş bağ dokusu tipi. Ayıklamak. Kemik. Kemik fosfatı. Kılçığını ayırmak. Kılçıklarını ayıklamak. Hafızlamak. Süyek. Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan, kemik dokusundan meydana gelmiş, çeşitli büyüklüklerde, sert, dayanıklı parçalar. Kemiklerini ayıklamak.

Idle : Boşta çalışmak. Boşta olmak. Tembel. Avarelik etmek. Yersiz. Boşta. Haylaz. Boş durmak. (motor) boşta çalışmak.

Bone about : Duraksamadan yapmak.

Bone abscess : Kemik apsesi.

Bone age : Kemik yaşı.

Bone ash : Kemik tozu. Kemik külü. Kemiklerin açık havada yakılmasıyla elde edilen, en az % 30 kalsiyum ve en az % 1 3 fosfor içeren bir ürün. Kemik yakılmasından elde edilen ve gübre olarak kullanılan beyaz toz.

İngilizce Bone idle Türkçe anlamı, Bone idle eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bone idle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Sad sack : Beceriksiz. Kötü iş gören kimse. Ezik tip. Yetersizlikten ve beceriksizlikten dolayı hatalar yapan kimse. Acınası kimse. Ağlak tip. (gayrı resmi) yetersiz beceriksiz kimse (genellikle bir asker).

Do little : Uyuşuk tip.

Idle : Haylaz. İşsiz güçsüz. Boş. Avarelik etmek. Verimsiz. Başıboş. Boşta çalışmak. Yersiz. (motor) boşta çalışmak. Gereksiz.

Asleep : Uyuşuk. Uyumakta. Duygusuz. Uyurken. Uyuyan. Hissiz. Uykuda. Uyuşmuş.

Idler : Haymana. Serseri. Avara kasnak. Boş gezenin boş kalfası. Boş gezen kimse. İşsiz. Haylaz. Kaldırım mühendisi. Ara tekerleği.

Laziest : Uyuşuk. Üşengeç. En tembel. Haylaz. Ağır.

Goldbrick : Kendi işini başkalarına bırakmak. İşten kaçmak. Altından yapılmış gibi görünecek şekilde yapılan fakat değersiz olan tuğla. Tembel kimse. Değerli görünen sahte bir şey. Değerli görünen ancak çok az değeri olan bir şey. Kaytarıcı. Kaytarmak. İşten kaçan kimse (askeri argo).

Abject : Yazık. Acınası. Perişan. Son derece kötü. Rezil. Aşağılık. Umutsuz. İğrenç. Adi. Tam.

Indolent : Ağrı vermeyen. Ağırkanlı. Uyuntu. Uyuz. Üşengeç. Uyuşuk. Ağrısız. Üşengen.

Sleepier : Mahmur. Uykusu gelmiş. Mıymıntı. Çürümeye başlamış. Uykulu. Durgun. Daha mahmur. Uyku sersemi. Daha uykulu. Uyuşuk.

Bone idle synonyms : slacker, easy going, faineant, drone, bone lazy, gold brick, slackers, lazier, helpless, do nothing, leprous, idle fellow, inertial, sleepiest, a bad lot, drones, lazy bones, lazy bum, dronish, goldbricks, lazy, shiftless.