Bought türkçesi Bought nedir

  • Alınmış.
  • Satın alınmış.

Bought ile ilgili cümleler

English: "It's very pretty." "I bought it in Japan."
Turkish: "Bu çok güzel." "Onu Japonya'da aldım."

English: A Chinese company has bought one of the most famous hotels in New York.
Turkish: Bir Çin şirketi New York'taki en ünlü otellerden birini satın aldı.

English: A friend of mine showed me all the dolls he had bought abroad.
Turkish: Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.

English: "Who bought it?" "I bought it."
Turkish: "Onu kim satın aldı?" "Ben satın aldım"

English: "Nobody is going to know where you bought your clothes." "No, they will!"
Turkish: "Hiç kimse giysilerini nereden satın aldığını bilmeyecek." "Hayır, bilecekler!"

Bought ingilizcede ne demek, Bought nerede nasıl kullanılır?

Bought a pig in a poke : Körü körüne satın aldı. Görmeden satın aldı. Gözü kapalı satın aldı. Ne olduğunu bilmeden satın aldı.

Bought it : Hikayeyi kabul etti. Onu kabullendi. Ona inandı.

Do i have to pay duty on the goods i bought here : .

Boughten : Satın alınmış.

Overbought : Aşırı spekülasyondan dolayı borsanın gereğinden fazla çıkması. Ödeme sağlayabileceğinden daha fazlasını satın almak. Fazla miktarda satın almak. Büyük miktarda satın almak.

 

Bougainvillaeas : Tropik bir bitki. Begonvil.

Bougainvillea : Begonvil. Tropik bir bitki.

Boughs : Ağaç dalı. Ağacın ana dallarından biri. Dal. Ağaçta büyük dal. (ağaç) dal. Büyük dal.

Bouche : Yiyecek tahsisatı.

Bouge : Kupes. Kemikli balıklar (teleostei) takımının, izmaritgiller (sparidae) familyasından, 35 cm kadar uzunlukta, karadeniz ve akdeniz'de yaşayan bir balık türü.

İngilizce Bought Türkçe anlamı, Bought eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bought ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Retrieved : Yeniden kazanılmış. Geri almak. Telafi etmek. Avı bulup getirmek (köpek). Kurtarmak. Kavuşmak.

Factory made : Fabrikasyon. Fabrikasyon olarak imal edilen.

Taken : Tutulmuş.

Miffed : Gücendirmek. Keyfi kaçmış. Keyfini kaçırmak. Bozulmuş. Kırılmış. Rahatsız olmuş. Küstürmek. Rahatsız edilmiş. Üzgün.

Excerpted : Çıkartılmış. Seçilmiş. Kopyası alınmış. Alıntı yapmak. Seçme parça almak. Büyük bir eserden alınmış.

Imported : İthal edilmiş. İthal edilmiş yapılmış. İthal. Alınan.

Skimmed : Kaymağı alınmış. Kaymağı alınmış olan (süt veya süt ürünleri hakkında). Alınmış (kaymak vb).

Resentful : Küskün. Çabuk kızan. İçerlemiş. Dargın. Alıngan. Kinci. Gücenik. Kızgın. Gücenmiş.

Merchandised : Alışveriş etmek. Ticaret yapmak.

Bought synonyms : boughten, purchased.

Bought zıt anlamlı kelimeler, Bought kelime anlamı

Homemade : Evde yapılmış. Ev yapımı. Yerli.

Bought ingilizce tanımı, definition of Bought

Bought kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A twist. Bribed. A bend. A coil, as in a rope. A flexure. A turn. Purchased. As the boughts of a serpent.