Boxer türkçesi Boxer nedir

  • Boksör şortu.
  • Buldok benzeri bir köpek.
  • Bokser (köpek).
  • Kartonlama makinası.
  • Boksör.
  • Şort kilot.
  • Paketçi.
  • Yumrukoyuncusu.
  • Baksır.
  • Boksör köpek.

Boxer ile ilgili cümleler

English: Ali is a boxer.
Turkish: Ali bir boksör.

English: Moustapha would have become a boxer if his mother had let him.
Turkish: Annesi ona izin verseydi, Mustafa bir boksör olmak isterdi.

English: The boxer struck his opponent hard.
Turkish: Boksör rakibine sert vurdu.

English: Ten minutes after the knockout, the boxer regained consciousness.
Turkish: Nakavttan on dakika sonra,boksör yeniden bilincini kazandı.

English: The boxer needs to check his aggression.
Turkish: Boksör saldırganlığını kontrol etmeli.

Boxer ingilizcede ne demek, Boxer nerede nasıl kullanılır?

Boxer shorts : Boxer külot.

Boxers : Baksır şort. Boksörler. Baksır iç çamaşırı. Şort şeklinde ve bol erkek iç çamaşırı.

Boxed : Sarhoş. Ambalajlanmış. (argo terim) uyuşturucu ile kendinden geçmiş. (uyuşturucu yüzünden) kendinden geçmiş. Kutulanmış. Kutuya konulmuş. Hapiste. Uçmuş.

Boxed beef meat : Kutulanmış sığır eti. Soğutulmuş sığır karkasının, yumurta, tranç gibi ana karkas parçalarına ayrılıp vakumla paketlendikten sonra karton kutular içinde tüketime sunulma biçimi.

 

Boxed paragraph : Kutulanmış paragraf.

Cashboxes : Kasa.

Chatterboxes : Geveze kimse. Geveze. Lafebesi. Ağzı gevşek. Çenebaz. Çaçaron. Çenesi durmayan. Çalçene. Çenesi düşük kimse (argo terim). Konuşkan kimse.

Boxed up : Sarhoş. Hapiste.

Boxes : Teyp veya radyo. At arabacısı yeri. Şimşir (botanik terimi). Malın dış etkilerden dokunca görmesini önleyen kaplar. Yumruk. Kutu. Kulübe. Kutu veya sandık dolusu. Koruyucu kaplar. Kutular.

Boxes in the chart : Şemadaki kutular.

İngilizce Boxer Türkçe anlamı, Boxer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Boxer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Puncher : Zımbacı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kovboy. Delikçi. Delgeç. Kavgacı tip. Kavgacı. Film üzerinde çeşitli amaçlarla im koymak, delik açmakta kullanılan aygıt. Zımba.

Pugilist : Kavgacı.

Pugs : Tuğlacı çamuru. Buldok benzeri küçük köpek. Kille sıvamak. Buldoğa benzeyen ufak bir cins köpek. Tuğla çamurunu yoğurmak. Ayak izi (hayvan). Kil hamuru.

Baggers : Bir şeyleri paketlere veya torbalara koyan kimse. Çim biçme makinesinin kırpıntılarını yakalayan torba.

Sluggers : Ardı ardına yumruk indiren boksör. Sert vuran oyuncu (baseball terimi). Sert oynayan oyuncu. Sert vuran oyuncu. Yumruğu sert boksör.

Combatant : Savaşçı. Mücahit. Dövüşçü. Mücadeleci. Alperen. Kavgacı. Savaşan. Vuruşmacı. Ateşli bir tartışmaya katılan kimse.

Packers : Toptancı. Balyacı. İstifçi. Ambalajcı. Ambalaj makinesi. Ambalajcılık şirketi. Ambalajı yapan kişi.

Sparring partner : Antreman maçı yapılan boksör. İdman arkadaşı.

Bruisers : Kaba ve güçlü adam. Holigan.

 

Pugged : Tuğlacı çamuru. Tuğla çamurunu yoğurmak. Kille sıvamak. Ayak izi (hayvan). Buldok benzeri küçük köpek. Buldoğa benzeyen ufak bir cins köpek. Kil hamuru.

Boxer synonyms : stumblebum, super heavyweight, sparring mate, junior featherweight, light heavyweight, junior lightweight, junior welterweight, junior middleweight, working person, light middleweight, light flyweight, light welterweight, belligerent, slugger, slogger, bundler, welterweight, prizefighter, bruiser, scrapper, palooka, featherweight, bundlers, workingman, bantamweight, lightweight, heavyweight, flyweight, pug, working man, packer, battler, gladiator.

Boxer ingilizce tanımı, definition of Boxer

Boxer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who boxes. Why the members were called Boxers is uncertain. A pugilist. A member of a powerful Chinese organization which committed numerous outrages on Europeans and Christian converts in the uprising against foreigners in Various names, as "League of United Patriots" and "Great Knife [or Sword] Society," have been given as the Chinese name of the organization. One who packs boxes.