Callousing türkçesi Callousing nedir

Callousing ingilizcede ne demek, Callousing nerede nasıl kullanılır?

Callous body : Nasırlı cisim.

Callous corpus : İnsanda ve yüksek memelilerde ön beyin yarım kürelerini birbirine bağlayan büyük bağ. Nasırlı cisim.

Callous hands : Kaba ve sertleşmiş eller.

Callous : Katı yürekli. Hissizleşmek. Duygusuzlaşmak. Hissiz. Nasırlı. Duyarsız. Nasır tutmak. Nasırlanmak. Kaşarlanmış. Katı.

Calloused : Duygusuzlaşmak. Nasır tutmak. Nasırlı. Hissizleşmek.

Accuse of callousness : Vurdumduymazlık ile suçlama. Taş yüreklilik ile suçlama. Duyarsızlık ile suçlama.

Callousness : Kalpsizlik. Sempatisizlik. Aldırışsızlık. Katılık. Vurdumduymazlık. Duyarsızlık. Sertlik. Nasır tutmuşluk. Nasırlılık. Aldırış etmeyiş.

Line callout : Belirtme çizgisi. Satır belirtme çizgisi.

Callout defaults : Belirtme çizgisi varsayılanları.

Callout : Belirtmeçizgisi. Belirtme. Belirtme çizgisi.

İngilizce Callousing Türkçe anlamı, Callousing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Callousing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hard : Zor. Anlaşılmaz. Ekşi. Zahmetli. Şiddetli. Katı. Sıkı. Dayanıklı. Acı (su).

 

Anesthetised : Anestezi kullanarak duyarsız hale getirilmiş (ayrıca anesthetized). Uyuşturulurmuş. Uyuşturulmuş. Bilinçsiz. Ağrıya karşı azalmış duyarlılık ile tanımlanan.

Indurated : Katılaştırılmış. Katılaşmış. Sertleştirilmiş. Vurdumduymaz veya inatçı bir hale getirilmiş.

Orgiastic : Sefahatla ilgili. Alemle ilgili. Zevk verici. Seks partisi ile ilgili. Heyecan verici. Sefahatle ilgili.

Affectionless : Teyamülsüzlük. İlgisiz. Sevgisiz.

Hard boiled : Katı. Kurdu olmuş. Kurnaz. Hilekar. Pişkin. Yüzsüz. Kurt.

Unrelenting : Acımasız. Düşme göstermeyen. Boyun eğmez. Düşme veya azalma göstermeyen. Boyuneğmez. Sert. Amansız. Sürekli. Yavaşlamayan.

Harder : Güç. Sert. Daha zorlu. Şiddetli. Zor. Sağlam. Ekşi. Daha sert. Dayanıklı.

Insensible : Bilgisiz. Hissedilmez. Habersiz. İlgisiz. Hissizlik. Farkında olmayan. Duyumsuz. Hissedilemeyecek kadar ufak. Baygın.

Weather beaten : Kötü havadan etkilenmiş. Fırtına yemiş. Fırtınayla hırpalanmış. Yanık (cilt).

Callousing synonyms : inebriated, deafest, insentient, indurates, hackneyed, indurating, deafer, insensitively, kindless, hard hearted, immunes, immune, corniest, sclerous, corny, hardened, cunning, dulls, coldhearted, uncompassionate, cornier, drunk, bacchic, apathetic, deaf, scleroid, pitiless, hards, horny, bacchanal, insusceptible, uncharitable, relentless.

Callousing zıt anlamlı kelimeler, Callousing kelime anlamı

Sober : Ayıltmak. Aşırıya kaçmayan. Gösterişsiz. Ağırbaşlı. Uslanmak. Makul. Durgunlaştırmak. Düşünceli bir hale sokmak. Ilımlı. Sade.