Cardinal utility theory türkçesi Cardinal utility theory nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Sayısal fayda kuramı.
  • Faydanın sayısal olarak ölçülebileceğini ileri süren a. marshall, w.s. jevons, k. menger ve l. walras gibi iktisatçıların, tüketici davranışlarını tüketicinin akılcılığı, azalan marjinal fayda ve toplanabilir fayda varsayımlarına dayanarak açıkladıkları fayda kuramlarından biri. krş. sırasal fayda kuramı.

Cardinal utility theory ingilizcede ne demek, Cardinal utility theory nerede nasıl kullanılır?

Cardinal : Ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, ispinozgiller (fringillidae) familyasından, 20 cm kadar uzunlukta, kuzey amerika'da yaşayan bir tür. Esas. Baş. Parlak kırmızı. Önemli. Kardinal. Esaslı. Biyoloji, tarih alanlarında kullanılır. Papayı seçen, ona danışmanlık eden ya da onun bakanları görevini yapan yetmiş başpapazdan her biri. Ana.

Utility : Kamu hizmet kuruluşu. Yararlı olma. Standart yapılan eşya ile ilgili. Kamu hizmeti. Kamu hizmeti gören kuruluş. İşe yarar şey. Gereksinmelerin, mal ve hizmetler kullanılarak doğrudan doğruya karşılanması sırasında tüketicinin duyduğu haz. Bir gözlem ya da ölçme aracının kullanılma ve yararlanmaya elverişlilik düzeyi. Yararlılık. Yardımcı izlence.

Theory : Bir sonucu ilgilendiren düşüncelerin tümü, düşünce alanında kalan bilgi ve bu bilginin temel ve kuralları. Bilimsel bilgilerden türetilen ve gerçeklenmeye açık olmakla birlikte henüz gerçeklenmemiş olan bilgiler dizgesi, bk. kurmaca. Düşünce alanında kalan bilgi ve bu nitelikteki bilginin bilimsel temel ve kuralları. gözlem konusu olan bir sınıf olay ve ilişki üzerinde yapılan deneyler sonucu doğruluğu hemen hemen kesinleşen yöntemli açıklama. Bilgi edinme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya atılan, geçerlilik ve güvenilirliği bilimsel yöntemle saptanmış bir genel bilgi ve açıklama düzeni. Nazariye. Bilgisayar, eğitim, kimya, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Teori. Kuram. Özdeğin , araştırma sınırları içindeki tüm nitel ve nicel ilişki, durum ve devinimlerinin, gözlem, varsayım, deney ve yasalarla belirlenen bilgileri üzerine düşünsel olarak kurulan genel düzenleme.

 

Cardinal utility : Kardinal fayda. Mutlak faydanın ölçülebilirliliği. Sayısal fayda kuramına göre mal ve hizmetlerin tüketiminden elde edilip sayısal olarak ölçülebilen fayda. Esas fayda. Bir sayı değerine bağlanabilen kullanım veya fayda (ekonomi). Sayısal fayda.

Utility theory of value : Değerin yarar kuramı. Fayda değer kuramı. Malların değişim oranlarının, tüketicilerin o malın son biriminde elde ettikleri faydaya göre belirlendiğini ileri süren kuram. krş. öznel değer kuramı, marjinalizm. Değer fayda kuramı.

Ordinal utility theory : Faydanın sayısal olarak ölçülemeyeceğini yalnızca malların faydaları bakımından sıralanabileceğini ileri süren iktisatçıların, tüketici davranışlarını tüketicinin akılcılığı, azalan marjinal ikame oranı ve faydanın toplanamayacağı varsayımlarına dayanarak açıkladıkları fayda kuramlarından biri. krş. sayısal fayda kuramı. Sırasal fayda kuramı.

 

Final utility theory : Sonal yarar kuramı. Parçalara ayrılan bir malın değerinin en önemsiz parçasının sağladığı yarar ile ölçüleceğini ileri süren kuram.

İngilizce Cardinal utility theory Türkçe anlamı, Cardinal utility theory eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cardinal utility theory ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Cardinal utility theory synonyms : a shift in individual demand, a shift in demand, abolition of forced labour convention, ability to pay principle, a group shares, abnormal budget.