Cast oil on troubled waters türkçesi Cast oil on troubled waters nedir

Cast oil on troubled waters ingilizcede ne demek, Cast oil on troubled waters nerede nasıl kullanılır?

Cast : Rol dağıtmak. Bir oyun çalışmaya başlanmadan önce, oyun kişilerini oynayacak sanatçıları saptamak. Bir oyunda canlandırılacak ya da gösterilecek kişilerin hangi oyuncular tarafından oynanacağını gösterme işlemi. Rol dağılımı.

Oil : Yağ. Yağcılık yapmak. Sıvıyağ. Bağıl devinimli parçalar arasına konarak kaymayı kolaylaştıran, sürtünme ve aşınmayı azaltan kaygan sıvı. Yağ sürmek. Küspe. Sıvı yağ. Petrol. Zeytinyağı. Yağ çekmek.

On : Üstünde. Makbul. Giyilmiş. Açık. De. Çakırkeyif. Olmakta olan. Civarında. İle. Yönünde.

Troubled : Sorunlu. Tedirgin. Sıkkın. Meraklı. Sıkıntılı. Belalı. Tasalı. Sorun edilen. Rahatsız. Dert sahibi.

Waters : Kalite. Karasuları. Sular. Sıvı. Deniz. Su birikintisi. Su. Kaplıca suyu. Hare. Su kitlesi.

Pour oil on troubled waters : Fırtınayı dindirmek. Ortalığı yatıştırmak. Ortalığı yatıştırmaya çalışmak. Tartışmayı yatıştırmak. Heyecanı yatıştırmak. Sükuneti sağlamak. Kavga edenleri sakinleştirmek.

To fish in troubled waters : Problemli sularda balık avlamak. Çamurda pislikte kazmak. Kirli sularda balık avlamaya gitmek. - için mücadele etmek. - hakkında karalamak.

 

Fish in troubled waters : Başkasının boş anından istifade etmek. Bir kimsenin sıkıntılı bir durumu kendi avantajı için kullanması. Başkalarının zayıflıklarından yararlanmak. Bulanık sudaki balık. Bulanık suda balık avlamak. Düşen insandan fayda sağlamak.

İngilizce Cast oil on troubled waters Türkçe anlamı, Cast oil on troubled waters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cast oil on troubled waters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Calm : Sakinlik. Sakinleşmek (deniz). Esintisiz. Soğukkanlı. Soğuk. Sakin. Dinmek (fırtına). Endişesiz. Ağırbaşlı.

Allayed : Bastırmak. Dindirmek. Azaltmak. Hafifletmek. Yatıştırmak. Gidermek.

Becalm : Rüzgarsızlık nedeniyle hareketsiz kalmak (yelkenli). Yatıştırmak. Teskin etmek.

Calmed : Teskin etmek. Yatıştırmak.

Becalming : Yatıştırmak. Rüzgarsızlık nedeniyle hareketsiz kalmak (yelkenli).

Appease : Bastırmak. Gidermek. Yatıştırmak. Tatmin etmek. Doyurmak. Gönlünü almak. Bastırmak (açlığı vb). Açlığını gidermek. Hafifletmek.

Calmest : Durgun. Huzurlu. Gürültüsüz. Serinkanlı. Soğukkanlı. Soğuk. Ağırbaşlı. Teskin etmek. Arsız. Dingin.

Calmer : Durgun. Teskin etmek. Gürültüsüz. Serinkanlı. Ağırbaşlı. Sakinleşmek (deniz). Soğuk. Esintisiz. Endişesiz.

Becalms : Yatıştırmak. Rüzgarsızlık nedeniyle hareketsiz kalmak (yelkenli).

Calms : Yatıştırmak. Teskin etmek.

Cast oil on troubled waters synonyms : compose, allays, appeases, cool down, appeasing.