Chemicals türkçesi Chemicals nedir

Chemicals ile ilgili cümleler

English: When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
Turkish: Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.

English: Paracelsus pioneered the use of chemicals and minerals in medicine.
Turkish: Paracelsus tıpta kimyasal ve mineral kullanımının öncülüğünü yaptı.

English: Ayako's skin is sensitive to chemicals.
Turkish: Ayako'nun cildi kimyasallara karşı hassastır.

English: There are only chemicals in that mayo!
Turkish: O mayoda sadece kimyasallar var.

English: It contained harmful chemicals.
Turkish: Zararlı kimyasallar içeriyordu.

Chemicals ingilizcede ne demek, Chemicals nerede nasıl kullanılır?

Agricultural chemicals : Tarım kimyasalları.

Fine chemicals : İnce kimyasal maddeler. İnce kimyasallar.

Hazardous chemicals : Zararlı kimyasallar. Tehlikeli kimyasallar. Tehlikeli kimyasal maddeler.

Agrochemicals : Kimyasal tarım ürünleri. Bitkilerden çekilen kimyasal veya ürün. Kimyasal tarım maddesi. Zirai mücadele ilaçları. Mahsullerin üretimini iyileştiren kimyasal (örneğin, mantar veya böcek ilacı).

 

Petrochemicals : Petrokimyasallar.

Chemical analysis of feeds : Yemlerin kalitesinin belirlenmesi amacıyla yapılan ve weende analiz yöntemine göre kuru madde, ham protein, ham selüloz, ham kül, ham yağ, ayrıca kaba yemler için nötral deterjan fiberle asit deterjan fiber gibi hücre duvarı elemanlarının tayini. Yemlerin kimyasal analizi.

Chemical antagonism : Agonistin, antagonist ilaçla kimyasal olarak birleşmesi sonucu etkisiz duruma getirilmesi olayı. Kimyasal antagonizma.

Chemical affinity : Kimyasal yatkınlık. Kimyasal afinite. Kimyasal afmite. Kimyasal ilginlik. Kimyasal ilgi.

Chemical attraction : Kimyasal çekim.

Chemical agent : Kimyasal etmen. Kimyasal silah. Kimyasal harp maddesi. Kimyasal ajan. Kimyasal madde. Kimyasal.

İngilizce Chemicals Türkçe anlamı, Chemicals eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Chemicals ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Aesculin : Eskülin.

Cyanamide : Siyanamit. Siyanamid.

Product : Mahsul. İmal. Meyve. Genellikle satılan, süt, yumurta, yün gibi üretilen bazı şeyler. bir veya daha fazla sayıdaki diğer maddelerden biyolojik, kimyasal veya fiziksel değişimlerin sonucu meydana gelen bir madde. Bir öğretim etkinliği sonunda öğrencilerin başarı durumlarına göre elde edilen sonuç. Netice. Bileşke. Üretilen mal ve hizmetler. Çarpım. Verim.

Softener : Yumuşaklığı arttırmak amacıyla yıkama sırasında kirli çamaşırlara eklenen sıvı madde. Blero. Yumuşak hale getiren şey. Yumuşatıcı (madde). Yumuşatıcı.

Reactant : Reaktant. Tepkiyen. Reaktan. Belli bir tepkimeye giren özdecik, özdek türlerinden her biri. Kimyasal tepkimeye katılan madde. Bir tepkimeye giren ve değiştirilen madde, reaktan. Tepken. Tepki veren. Birbirleriyle etkileşerek yeni bir molekül oluşturan yükün, atom ya da moleküller. Kimyasal reaksiyona dahil olan bir molekül, reaktan.

 

Larvicide : Kurtçukkıran. Tırtılları, sinek ve solucan kurtçuklarını öldüren ilaç. Kurtçuk-kıran. Böcek larvası öldürücü. Larvisid. Larva öldürücü.

Chemical substance : Kimyasal işlem yoluyla üretilen maddeler.

Fraction : Üleşke. Bölüngü. Damıtık madde. Bölme. Bayağı kesir. Bölüm. Kırılma. Çok küçük miktar. Küçük parça. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır.

Fertilizer : Gübreleme. Bitkilere gelişmesi için gerekli olan azot, fosfor, potasyum gibi öğeleri vermek üzere toprağa katılan yapay ya da doğal özdek. Coğrafya, kimya alanlarında kullanılır. Gübre. İşlenmemiş özdeği doğadan sağlanarak üretimliklerde hazırlanan azotlu, fosfatlı ve potaslı gübre türü. Kimyasal gübre. Suni gübre.

Chemical substances : Kimyasal işlem yoluyla üretilen maddeler.

Chemicals synonyms : daminozide, carbon tetrahalide, weedkiller, bacteriacide, plant food, soil conditioner, chemical, medicines, camphene, drug, narcotics, stabilizer, explosive, jsr corporation, chemical compound, flux, weed killer, phytochemical, alar, chem, carrier, fumigant, ergotinine, herbicide, chlorophenol, drugging, pesticide, intermediate, congener, fertiliser, chemic, chemical agent, stuff.