Coliforms türkçesi Coliforms nedir

  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Koliformlar.
  • Koliform.
  • Aerobik ya da geçici anaerobik, gram negatif, spor oluşturmayan 35 °c'da 48 saat içinde laktozu fermente ederek gaz ve asit oluşturan, bakteri saflığı için indikatör organizma olarak kullanılan bakteriler.

Coliforms ingilizcede ne demek, Coliforms nerede nasıl kullanılır?

Coliform cellulitis : Tavuklarda escherchia coli enfeksiyonuna bağlı olarak oluşan, deri altı bağ dokusunun yangısıyla belirgin bir çeşit kolibasilllozis. Koliform sellülitisi.

Coliform enterotoxemia : Koliform enterotoksemisi. Escherchia coli’nin uygun serotipiyle meydana gelen bağırsak yangısını takiben; vücut sıcaklığının düşmesi, kalp atımında düzensizlik, şuur kaybı ve mukozaların solgunluğu gibi klinik bulgularla belirgin, buzağılarda görülen bir hastalık, escherchia coli enterotoksemisi.

Coliform : Fermantasyon oluşturan, gram-negatif, çubuk biçiminde, escherchia coli veya ona benzeyen, bağırsak bakteri grubu. escherchia, klepsiella, enterobacter ve citrobacter’leri içerisine alır. Esherichia coli’ye benzeyen, esherichia coli biçiminde. Koliform. Kolibasil ile ilgili veya benzeyen (bağırsak bakterisi türü).

İngilizce Coliforms Türkçe anlamı, Coliforms eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coliforms ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A cells : Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi. Alfa hücreleri.

Abiotic environment : Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik ortam. Abiyotik çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

A site : Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri. A yeri.

A protein : Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein.

 

A cell : A hücresi. Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Abductor muscle : Abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Aardvark : Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Borudişli. Yer domuzu. Yerdomuzu. Karınca yiyen.

Coliforms synonyms : abiotic factor, abramis zone, aardwolf, aardvarks, acacia, coliform, abacus bodies.