Controls türkçesi Controls nedir

  • Denetimler.
  • Bir makinayı düzenleyen ve yönlendiren aletlerin ayarlanması.
  • Kumanda.
  • Denetim.

Controls ile ilgili cümleler

English: One organization allegedly controls the European drug market.
Turkish: Kurdistan Workers' Party (Partiya Karkerên Kurdistanê) allegedly controls the European drug market.

English: A captain controls his ship and its crew.
Turkish: Kaptan, gemi ve mürettebatını kontrol eder.

English: A man's penis controls him.
Turkish: Bir adamı penisi kontrol eder.

English: Germany is introducing temporary border controls with Austria to reduce the number of migrants coming into the country.
Turkish: Almanya ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltmak için Avusturya ile geçici sınır kontrollerine başlıyor.

English: Germany is introducing temporary border controls with Austria.
Turkish: Almanya, Avusturya sınırında geçici sınır kontrollerine başlıyor.

Controls ingilizcede ne demek, Controls nerede nasıl kullanılır?

Advanced controls for volume control : Ses denetimi için gelişmiş denetimler.

Align controls bottom : Denetimleri alta hizala.

Align controls left : Denetimleri sola hizala.

Align controls right : Denetimleri sağa hizala.

Align controls top : Denetimleri üste hizala.

Advanced controls : Gelişmiş denetimler.

 

Mixer controls : Karıştırıcı denetimi.

Available controls : Kullanılabilir denetimler.

Disable file sharing controls : Dosya paylaşım denetimlerini devreden çıkar.

Custom controls library : Özel denetimler kitaplığı.

İngilizce Controls Türkçe anlamı, Controls eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Controls ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Crucify : Çarmıha gererek öldürmek. İşkence etmek. Bastırmak. Çarmıha germek.

Hold back : Tedbirli olmak. Çekinmek. Söylememek. Gizli tutmak. Zaptetmek. Zapt etmek. Saklamak. Kendini tutmak. Durdurmak. Geri tutma.

Inhibit : Yasaklamak. Kısıtlamak. Önlemek. Ket vurmak. Ketlemek. İnhibe etmek. Durdurmak. Dizginlemek. Engellemek. Tutmak.

Inspection : Türlü gümrük işlemlerinin uygulanması için, malların ya da yolcuların yetkili gümrük görevlisince incelenip yoklanması, a. bk. gümrük yoklaması. Teftiş. Dışarıya gidip gelen taşıtları gümrükçe denetleme işi. Muayene. Denetleme. Murakabe. İnspeksiyon. Kontrol. Denet.

Train : Kafile. Eğitmek. -e nişan almak. Tren. Maiyet. Dizi. Eğitim vermek. Terbiye etmek. Sürüklemek. Kervan.

Master : Yenmek. İyi bilmek. Usta. Baş eğdirmek. Efendi. Denetimi altına almak. Üstesinden gelmek. Ana. Ana kayıt.

Mortify : Kangren olmak (medikal tıp terimi). Çürütmek. Utandırmak. Küçük düşürmek. Yerin dibine geçirmek. Alçaltmak. Bozmak. Mahcup etmek. Çürümek. İncitmek.

Corner : Ele geçirmek. Ayaktopu alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri. Köşeye sıkıştırmak. Köşeye kıstırmak. Viraj almak. Virajı almak. Köşe oluşturmak. Yakalamak (konuşmak veya konuşturmak için). Piyasasını ele geçirmek. Kıstırmak.

 

Hold in : Kendini tutmak. Sınırlamak. Tutmak. Kontrol altına almak. Yapmak. Zaptetmek. Zapt etmek.

Audits : Hesap denetimi. Hesapların kontrolü. Sistemli inceleme.

Controls synonyms : internationalise, hold one's own, care, draw rein, call the shots, censorship, annual audit, hold, harness, deal, tests, point, becharm, internationalize, wear the trousers, restrict, controlling, directions, trammel, catch, channelize, head, restrain, call the tune, attendance, manoeuver, steering, supervisions, stamp down, counteract, bound, keep, charm.

Controls zıt anlamlı kelimeler, Controls kelime anlamı

Derestrict : Sınırlamayı kaldırmak. Özellikle hız kısıtlamasını kaldırmak. Hız yasağını kaldırmak.

Powerlessness : Kuvvetsizlik. Güçsüzlük.