Coshing türkçesi Coshing nedir

Coshing ingilizcede ne demek, Coshing nerede nasıl kullanılır?

Cosh : Coplamak. Sopa. Cop.

Coshed : Coplamak. Cosh. Cop. Sopa.

Cosher : El bebek gül bebek büyütmek. Şımartmak.

Coshering : Şımartmak.

Coshers : Şımartmak.

Cosecant : Csc fonksiyonu. Eşkesenlik. Kosekant.

Cosec : Bir üçgenin iki tarafının oranı (trigonometri). Eşkesenlik.

Cose : Hoşbeş etmek. Dostça olan kısa konuşmaya dalmak. Sohbet etmek.

Coshes : Sopa. Cop. Cosh. Coplamak.

Cos lettuce : Marul. Büyük yaprakları olan marul çeşidi.

İngilizce Coshing Türkçe anlamı, Coshing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coshing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blackjacking : Yirmi bir oyunu. Yirmi bir. Yirmibir oyunu. Copla vurmak. Korsan bayrağı. Çinko sülfür.

Ablution : Boy abdesti. Yıkanma. Abdest. Aptes. Temizleme. Gusül. Yıkama.

Cipher : Şifrelemek. Sıfır. Hiç olan şey. Parola. Anahtar. Önemsiz biri (nüfuz açısından). Günümüz rakamları. Önemsiz kimse. Hesaplamak.

Lavation : Ovalama. Yıkama. Yıkama için su. Yıkama suyu. Yıkama yıkama için su. Temizleme.

Dishwashing : Bulaşık yıkama.

Truncheoned : Çomak. Kısa ve kalın sopa. Asa. Matrak.

Bludgeoning : Coplama. Sopalama. Zorla yaptırmak. Sopalamak. Zorlamak.

 

Nix : Hiçbir şey. Hiç. Reddetmek. Ufak su perisi. Su perisi. İptal etmek. Yok. Engel olmak.

Truncheon : Kalın sopa. Asa. Kısa ve kalın sopa. Çomak. Matrak.

Wash : İnandırmak. İnce boya tabakasıyla kaplamak. Aşındırmak. Boyamak. Yıkamak. Yıkanır olmak. Çamaşırhane. Çamaşır yıkama yeri. Erezyona uğratmak.

Coshing synonyms : window washing, sweet fanny adams, fanny adams, washup, work, club, caning, zippo, strike with a truncheon, nightstick, baton, blackjacked, cypher, cane, rinsing, washing up, saps, bugger all, canings, beating, goose egg, bludgeon, coshed, nil, zip, nada, blackjack, laundering, aught, billies, relative quantity, bastinado, batons.

Coshing zıt anlamlı kelimeler, Coshing kelime anlamı

Past : Sabık. Öte. Dün. Yanından geçerek. -siz. -den sonra. Bir kimsenin geçmişi. Geçen. Bitmiş. Dilb.geçmiş.

Present : Armağan. Göstermek. Mevcut. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın içinde bulunulan zamanda yapıldığını ve süregelmekte olduğunu gösteren zaman. bk. şimdiki zaman kipi. Bugünkü. Hukuk, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Tanıştırmak. Sunmak. Şu anki. Vermek.

Constructive : Yararlı. Geliştirici. Yapısal. Yaratıcı. Yapıcı. Olumlu. Dolaylı. İnşaatla ilgili. Yardımcı. Konstrüktif.