Cumulated türkçesi Cumulated nedir

Cumulated ile ilgili cümleler

English: Ali accumulated a large fortune.
Turkish: Ali büyük bir servet biriktirdi.

English: Ali has accumulated a lot of junk.
Turkish: Ali bir sürü hurda biriktirdi.

English: Dust had accumulated on the desk.
Turkish: Masanın üstünde toz birikmiş.

English: Capital accumulated because of interest.
Turkish: Faiz nedeniyle sermaye çoğaldı.

English: Ali has accumulated a lot of junk since he's moved into this house.
Turkish: Ali bu eve taşındığından beri bir sürü ıvır zıvır topladı.

Cumulated ingilizcede ne demek, Cumulated nerede nasıl kullanılır?

Cumulated effect : Birikimli etki.

Cumulated multiplier : Birikimli çoğaltan.

Accumulated : Birikmiş. Müterakim.

Accumulated degree days : Bir süre boyunca birikmiş olan toz. Günlerce birikmiş tabaka.

Accumulated depreciation : Birikmiş amortisman. Birikmiş amortismanlar.

Accumulated surplus : Birikmiş kazanç. (ekonomi)bir şirketin kontrolü altında kalan ve yeniden yatırım yapılan sermaye fazlası kazançlar.

Accumulated dust : Birikmiş toz. Bir süre boyunca birikmiş olan toz.

Accumulated dividend : Önelinde dağıtımı yapılmayan ve ortaklığın borcu olarak gelecekte dağıtılması ön görülen birikmiş kar payları. Sürelerinde paydaşlara dağıtılmayarak ve ortaklığın borcu olarak gelecek yıllarda dağıtım yapılmak üzere saklanan biriktirilmiş karlar. Birikmiş temettü. Birikmiş kazanç. Temettü. Önelinde dağıtılmayan, ortaklığın borcu olarak gelecekte dağıtılmak üzere biriktirilen kazanç. Birikmiş kar. Dağıtılmamış kar payları.

 

Accumulated deviation : Birikimli sapma.

Accumulate : Biriktirmek. Toplamak. Yığılmak. Yığmak. Çoğalmak. Birikmek. Toplanmak.

İngilizce Cumulated Türkçe anlamı, Cumulated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cumulated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fake : Sahtekar. Takınmak. Aldatıcı. Uyduruk. Bir oyuncunun karşı takım oyuncusunu şaşırtmak ve kendi hareketini gizlemek için yaptığı değişik hareket. Numara yapmak. Uydurma. Taklit etmek. Taklit.

Gather : Bir araya getirmek. Büzmek (dikiş). Büzmek. Devşirmek. Toparlanmak. Kendini toplamak. Dermek. Kazanmak.

Aggradation : Tabakalaşma.

Increase : Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Yükselmek. Artış. Yükseltmek. Artmak. Artırmak. Artışa geçmek. Çoğalmak. Artma.

Come together : Bir araya gelmek. Yeniden birleşmek. Birlikte gelmek. Kavuşmak. Ortak noktaya gelmek. Toplanmak. Anlaşmaya varmak. Buluşmak. Ortak noktada buluşmak.

Add up : Toplama yapmak. Belli olmak. Tekabül etmek. Bir anlamı olmak. Akla yatkın olmak. Üst üste koymak. Anlamına gelmek. Bir arada toplamak. Toplamını bulmak.

Collect : Toplanmak. Vergi almak. Dercetmek. Ödemeli. Uğrayıp almak. Tahsil etmek. Anlamak.

Congregated : Bir araya getirmek. Toplantı yapmak. İçtima etmek. Toplanmak. Bir araya gelmek. Birleştirmek. Birleşmek. Toplu.

 

Cumulated synonyms : cumulates, cumulate, collect in, aggregate, pile up, accrue, accrete, add, agglomerates, backlog, collects, agglomerate, aggregated, conglomerate, congregates, accumulate, agglomerated, drift, collect together, amasses, amassing, imitation, add together, accumulation, artificial, agglomerating, congestion, false, congregate, faux, aggregates, crowd, congestions.

Cumulated zıt anlamlı kelimeler, Cumulated kelime anlamı

Natural : Tabii. Doğuştan. Normal. Hılki. Asıl. Fıtri. Natürel. Doğal. Yapmacıksız. Doğuştan hünerli kimse.

Decrease : Eksiltme. Eksilme. İnmek. Düşüş. Eksilmek. İnişe geçmek. Azalmak. Azaltmak. Küçülmek. Düşmek.