Dealership türkçesi Dealership nedir

Dealership ile ilgili cümleler

English: This car dealership has very thin profit margins.
Turkish: Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var.

Dealership ingilizcede ne demek, Dealership nerede nasıl kullanılır?

Dealerships : Bayilik. Satıcılık. Yetkili satış bayii.

Wholesale dealers : Toptancı.

Dealers : Borsada kendi hesabına işlem yapan kimse. Krupiye. Bayiler. Tüccar. Kağıt dağıtan kimse. Satıcı.

Newsdealers : Gazete bayii. Dergi satıcısı. Gazeteci. Gazete büfesi. Gazete satıcısı. Gazete ve dergi perakendecisi.

Acceptance dealer : Kabul aracısı. Banka kabulü belgitlerinin alım ve satış işlerine aracılık eden kişi.

Drug dealer : Zehir taciri. Uyuşturucu madde satıcısı. Uyuşturucu satıcısı. Torbacı.

Authorized dealer : Yetkili bayi. Bir imalatçının malını temsil veya satış yetkisini tek başına elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişilik. Yetkili satıcı.

Car dealer : Oto galerici. Oto galeri. Otomotiv bayisi. Galerici. Otomobil bayii.

Double dealer : İki yüzlü. Dolandırıcı. İkiyüzlü.

Art dealer : Galerici. Sanat simsarı. Sanat tüccarı.

İngilizce Dealership Türkçe anlamı, Dealership eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dealership ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Concession : Teslim. Ayrıcalıklı alan. İtiraf. Bir devletin yabancı bir devlete ya da çok kez olduğu gibi bir ortaklığa, bir madeni arama, işletme ya da herhangi bir hizmeti görme konusunda belli bir bölgede, belli süre ve koşullarla tanıdığı özel izin. Ruhsat. Ödün. Bir sözleşme veya izin belgesiyle belli kişilere açık olan spor alanları ve kamu parkları gibi kulüp malları. perakende satıcıya bir mağazada, otelde, panayırda satış yapması için ayrılan alandır. Coğrafya, gümrük, iktisat, madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Taviz.

Selling : Satı. Satış. Satım. Satmak.

Business : İşyeri. Olay. Ticaret. Tecimevi. Tecim işlerinin uygulanabilmesi amacıyla kurulan çalışma yeri. Ticarethane. Konu. İş kuruluşu. İş yazışması.

Salesmanship : Pazarlamacılık. Tezgahtarlık.

Business organization : İşletme ortaklığı. İş örgütleme. Ticarethane. Ticari teşebbüs. Şirketlerin ortaklığı. Firma. İş organizasyonu. İşletme. Ticari örgütlenme. Ticari şirket.

Franchise : Üyelik. Melce. Bağışıklık. İmtiyaz (şirketin bayiye tanıdığı). Hükümetçe tanınan ayrıcalık veya bağışıklık. Oy hakkı. Satış tekeli hakkı. Dokunulmazlık. Hak. Ayrıcalık.

Concern : Sorun. Kaygılandırmak. Kaygı. Karışmak. Endişe. Alakadar etmek. Ait olmak. Mesele. Firma. Etkilemek.

Sales outlet : Satış mağazası.

Dealership synonyms : business concern, business organisation, dealerships.