Dub nedir, Dub ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yalancı.

Dub hakkında bilgiler

Dub köklerini reggae müzikten alan bir Jamaika müziği olarak 1960larda doğmuştur. En basit tanımla müzikten vokallerin çıkarılması (belirli bölümlerin tekrarları hariç) ve reverb, yankı (echo) efektlerinin eklenmesiyle oluşturulan bir çeşitleme olarak yapılır. Dub müzik var olan parçaların 45'lik plakların arka yüzlerinde, genelde enstrümantal çeşitlemeler olarak sunulur. İngilizce karşılığı version ile anılan bu çeşitlemelerin karakteristik özellikleri parçanın bas ve davul bölümlerinin ön plana çıkarılmasıdır. Enstrümantal parçalarda çoğunlukla echo, reverb gibi ses efektleri kullanılarak yeni vurmalı bölümler eklenir ve vokallerin büyük bölümü ya da ana enstrümanlar kullanılmaz. Canlı performanslarda kullanılan şimşek, gökgürültüsü, kuş, su sesleri gibi efektlerle zenginleştirilen, yoğun biçimde bas frekansların kullanıldığı mixler üretilir. Bu parçalar hiphop gibi müziklerde MC olarak bilinen ve ritim üzerine uyaklı vokaller yapan solistler tarafından kullanılır, bu şekilde parçaları kullanarak yapılan vokal İngilizce'de toasting olarak, Reggea/Dub müzikte bu yöntemi kullananlar "DeeJay (DJ)" olarak adlandırılır. Plakları çalanlar diğer müziklerde olduğu gibi DJ olarak değil, selector (seçici) olarak adlandırılır. İngilizce/Afrika dili karışımı bir lehçe olarak kabul edilen Jamaikaca (İngilizce Patois'i olarak da bilinir) söylenişinde "selekta" olarak okunur.

 

Dub anlamı, tanımı

Karakteristik : Bir kimse veya nesneye özgü olan (ayırıcı nitelik), tipik. Bir logaritmanın tam birimler anlatan bölümü

Enstrümantal : Çalgısal, sözsüz. Vasıta hâli.

Çoğunlukla : Çoğunluğa dayanılarak, ekseriyetle. Genellikle.

Kullanılma : Kullanılmak işi.

Performans : Başarım.

İngilizce : Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil, İngiliz İngilizcesi. Bu dille yazılmış olan.

Çeşitleme : Çeşitlemek işi. Farklı olma durumu, farklılık. Belli bir temayı değişik armoni, melodi ve ritimle süsleyerek yeniden çalma, varyasyon.

Enstrüman : Çalgı. Mali belge.

Çıkarılma : Çıkarılmak işi.

Arka yüz : Bir şeyin arkada kalan yüzü.

Söyleniş : Söylenme işi. Söyleyiş, telaffuz.

Çoğunluk : Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı.

Karakter : Ayırt edici nitelik. Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi. Basımda harf türü. Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü. Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye. Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse.

 

Çeşitlem : [Bakınız: yerel Öklit uzayı].

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Frekans : Sıklık.

Var ola : Olsa gerek.

Plaklar : Virüsle enfekte edilen tek tabaka hücre kültüründe, virüsün hücreyi parçalaması, öldürmesi veya hücrelerin kaynaşması sonucunda ortaya çıkan bir veya daha çok renksiz odaklar.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Söyleni : Halkın gerçeklik ve doğruluklarını düşünmeden benimsediği, aslında uydurma kişilerle olaylardan kurulu olan, geleneksel anlatı türü. bk. nedenli söylence, karşılığı masal, saga, öykünce.

Diğer dillerde Dualite ilkesi anlamı nedir?

İngilizce'de Dualite ilkesi ne demek ? : duality principle