Döşek nedir, Döşek ne demek

  • Yatak.
  • Dövülmek üzere harman yerine serilen ekin sapları.
  • Gemi gövdesinde, su basıncı, çarpma, karaya oturma vb. durumlarda darbeleri karşılayabilecek, yük ve makinelerin ağırlığına dayanabilecek dirençteki yapı gereci

"Döşek" ile ilgili cümle

  • "Yerinde olsaydım rahat bir döşek bulur, uyurdum." - İ. O. Anar

Yerel Türkçe anlamı:

Kalafatçılıkta bir teknenin, bir yapının alt tarafına ve omurgaya bağlanan eğri ağaçlar,

Çarığın içine konulan keçe ya da bez parçası.

İki tarafı çukur ortası yüksek yer. 3.bk. düşek (II)-1.

Değirmen taşının tabanını meydana getiren yuvarlak taş.

Döğülmek için harman yerine serilen ekin sapları.

Bir kaç yıl dinlendirilmiş, ekime elverişli tarla, çeltik tarlası.

Döşeme tahtası.

1.bk.döşeme (I)-

Kağnının yük konulan tahta kısmı.

Çok düz ve taşsız tarla.

Bir harmanlık ekinin yarısı.

Arabanın ön ve arka tekerlekleri üzerine konulan tahta, arabanın ön ve arka yastıkları.

Döşek, yatak

Halı, kilim, çul

Kağnıda üzerine eşya konulan kalın ağaç direk.

Az miktarda yağan ilk kar.

Karada ve suda kereste taşımak için yapılmış olan yol.

Yatak

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Kağnıda çatal ağaçların üzerindeki kanatların dayandığı iki ağaç. (Ağıl *Eğridir, Küçükkabaca *Uluborlu, Ortayazı, Uluğbey *Senirkent -Isparta; Yenikent *Aksaray -Niğde; Karacaviran *Seydişehir - Konya)

 

Kağnının yük taşınan kısmı. (*Çardak -Denizli)

Değirmen taşının dönmesine yardımcı olan ucu çentikli yassı ağaç. (Dereyazıcı *Alaca -Çorum)

Diğer sözlük anlamları:

Tohum ve fidan ekilen yer

Fransızca'da Döşek ne demek?:

matelas, stratum

Döşek anlamı, kısaca tanımı:

Döşeğe düşmek : Yatağa düşmek.

Ölüm döşeği : Son nefesin verileceği yatak veya yer. Ölümcül durum.

Rahat döşeği : Ölüyü kaldırıncaya değin içinde yatırdıkları döşek.

Döşekli : Yalpası az olan yayvan gemi. Döşeği olan.

Attan düşene yorgan döşek eşekten düşene kazma kürek : "soylu kimse yüzünden başımıza gelen felaketi çabuk atlatırız, soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay atlatamayız" anlamında kullanılan bir söz.

Davetsiz gelen döşeksiz oturur : "çağrılmadan bir yere giden kimse iyi bir ağırlanma beklememelidir" anlamında kullanılan bir söz.

Hastaya döşek sorulmaz : "bir kişiye, onsuz yapamayacağı belli olan bir şeyin gerekli olup olmadığı sorulmaz" anlamında kullanılan bir söz.

Yorgan döşek yatmak : Ağır hasta olmak.

Yatak : Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını. Bir şeyin çok bulunduğu yer. Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılmış olan şilte. Üzerine şilte konulan karyola, somya, kerevet vb. Çanak biçimindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi. Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça. Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak üzere saman vb.nden yararlanılarak yapılmış olan yer. Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek. Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra. Fideleri gömmek için toprakta açılan çukur. Maden veya fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar. Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka. Gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer.

 

Gemi : Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.

Gövde : Ağaç ve bitkilerin dallarının dışında kalan ana bölümü. Bir şeyin asıl bölümü. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan geri kalan bölüm. Kesilmiş hayvanın, sakatatı alındıktan sonraki durumu. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm. Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime.

Basın : Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.

Çarpma : Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık. Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi. Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp. Çarpmak işi.

Karaya : Eczacılıkta kullanılan ve çürümeyen bir bitki.

Oturma : Oturmak işi. Kısa süre için konukluğa gitme.

Döşek esiri : Yatalak, esîr-i firâş

Döşek komak : Yatak yapmak, yatak sermek

Döşek salmak : Yatak sermek

Döşekevi : Adana ilinde, Çatalan nahiyesine bağlı bir bölge.

Döşekkaya : Bingöl ili, Servi nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Döşeklik : Yatak yüzü. Yatak konulan yer.

Döşeksiz : Döşeği olmayan.

Döşek ile ilgili Cümleler

  • Jale çarşafları değiştirmek için döşekleri kaldırdı.
  • Ben yatak döşek hastayım!

Diğer dillerde Döşek anlamı nedir?

İngilizce'de Döşek ne demek? : n. bed, piece of furniture used for sleeping on; mattress, large rectangular pad made of soft or springy material that is placed on a bedframe or on the floor to sleep on, pad filled with air or water for sleeping on

Fransızca'da Döşek : matelasm; lit [le]

Almanca'da Döşek : n. Lagerstatt, Matratze, Nachtlager

Rusça'da Döşek : n. тюфяк (M), подстилка (F), ложе (N)