Elapses türkçesi Elapses nedir

  • Geçmek.
  • Koymak.
  • (zaman) geçmek.
  • Zaman geçmek.
  • Akıp gitmek.
  • Vaktin geçmesi.
  • Geçen zaman.
  • Akmak.
  • Zamanın geçmesi.
  • Geçmek (zaman).

Elapses ingilizcede ne demek, Elapses nerede nasıl kullanılır?

Relapses : Tekrar kötüleşmek. Depreşmek. Yeniden suç işlemek. Yeniden sapmak. Nüksetmek. Yeniden eski haline dönmek. Durumu kötüye gitmek. Tekrarlamak. Kötüyü gitmek. Kötü yola sapmak.

Elapse time : Geçen zaman.

Elapse : Akıp gitmek. Geçmek (zaman). Zamanın geçmesi. Zaman geçmek. Akmak. Geçmek. Geçen zaman. Koymak. Vaktin geçmesi. (zaman) geçmek.

Elapsed : Biten. Akıp gitmek. Geçmek. Geçen. Tamamlanan. Geçen süre.

Elapsed time : Geçen zaman. Geçen süre. İki nokta arasında seyahat için geçen zaman süresi. Arada geçen zaman.

Relapsing fever : Akut, sistemik, genellikle kendi kendini sınırlayan, dünya çapında yaygın, borrelia cinsine bağlı çeşitli türlerin neden olduğu, endemik veya epidemik olabilen, pediculus humanus corporis türü bitlerin ve ornithodoros cinsi kenelerin vektörlük yaptığı, ateşli veya ateşsiz periyotların görüldüğü, birkaç günde sona eren, ateşli periyotlarda titreme, baş ağrısı, güçsüzlük, kas ağrısı, eklem ağrıları, iştahsızlık, öksürük, karın ağrısı, bazen pıhtılaşma bozuklukları, karaciğer ve dalakta büyüme, psişik bozukluklar, peteşiyel kanamalar ve kusma, tedavide jarisch-herxheimer reaksiyonu gibi komplikasyonların görülebildiği hastalık. Depreşen ateş. Tekrarlayan ateş. Yeniden yükselen ateş. Nüks eden ateş.

 

Relapsed : Yeniden eski haline dönmek. Nüksetmek. Yeniden suç işlemek. Kötü yola sapmak. Durumu kötüye gitmek. Kötüyü gitmek. Tekrarlamak. Tekrar kötüleşmek. Depreşmek. Yeniden sapmak.

Tumoral relapse : Tümörlerin operasyonla alınmasından sonra yerlerinde aynı özellikleri taşıyan yeni tümörlerin oluşması, tümör depreşmesi. iyicil tümörler kapsüllü oldukları için tüm olarak çıkarılabilir ve genellikle nüks oluşturmazlar. Tümör depreşmesi. Tümör nüksü.

Alcelaphine herpesvirus 1 : Alcelaphine herpesvirus 1. Alselafan herpesvirüs 1.

Relapse : Nüks etmek. Tekrarlamak. Kötü yola sapmak. Yeniden suç işlemek. Hastalık veya başka bir durum yeniden ortaya çıkmak, depreşmek, relaps. Yeniden eski haline dönmek. Kötüyü gitmek. Suçu yineleme. Yeniden sapmak. Depreşmek.

İngilizce Elapses Türkçe anlamı, Elapses eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Elapses ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Betters : Daha iyi yapmak. Düzeltmek. Geliştirmek. İyileştirmek.

Closuring : Kapatma. Kötü bir şeye son verme. Oylamaya geçmek. Kapanma. Kapanım. Kapama. Kapatıcı.

Discharging : Görevden almak. Muaf tutmak. Boşaltma. Boşalmak. Terhis etmek. Boşaltılıyor. İltihap çıkmak. Taburcu etmek. İddiharın çözülmesi. İşten atmak.

Ran off : Kaçmak. Sağmak. Basmak. Beraberliği çözmek (yarışta veya oyunda). Rolik açmak. Koşarak egzersiz yapmak. Firar etmek. Yayınlamak. Boşaltmak. Kopya çoğaltmak.

 

Optical instrument : Optik alet. Optik cihaz.

Elapsed time : İki nokta arasında seyahat için geçen zaman süresi. Arada geçen zaman. Geçen süre.

Go on : Yer almak. Yanmak. Devam etmek. İleri gitmek. Gelmek (ışık). Güvenmek. Olmak. Sürdürmek. Yerine geçmek.

Buffoon : Şakacı. Şaklaban. Dalgacı. Soytarı. Muzip. Maskara. Palyaço. Kaşmer.

Bridge : (oyun) briç. Köprü. Birleştirmek. İpli kuklanın oynatılmasında kullanılan küçük köprü. Sahne içinde ya da yanında inip çıkan düzey. bu sahne değişimleri için kullanılır. Kukla köprüsü. Köprü kurmak. Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça. Sahne üstünde geçit, köprü. İner-çıkar taban.

Elapses synonyms : glide by, elapse time, pass on, flee, slip away, blow over, fleeing, besting, dark glasses, appoints, spectacles, abate, ranges, pass, lapses, slip by, slide by, be mentioned, adhibit, emanate, abates, goggles, beats, flow, lorgnette, range, elapsed, discharge, frame, flees, be over, apply, elapse.

Elapses zıt anlamlı kelimeler, Elapses kelime anlamı

Recede : Uzaklaşmak. Geciktirmek. Gerilemek. Düşmek. Geri bırakmak. Ortadan kaybolmak. Düşmek (fiyat). (fiyat vb) düşmek. Çekilmek. Vazgeçmek.

Religious : Sofu. Sadakatli. Din ile ilgili. Diyanet. Din. İnançlı. Dindar. Tarikata ait. Mütedeyyin. Derin.