Encamped türkçesi Encamped nedir

  • Kamp kurmak.
  • Kamp kurmuş.
  • Kampa yerleştirmek.
  • Ordugah kurmuş.

Encamped ile ilgili cümleler

English: One gypsy family with their caravan was encamped.
Turkish: Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.

Encamped ingilizcede ne demek, Encamped nerede nasıl kullanılır?

Encamp : (ordu) kamp kurmak. Kamp yapmak. Kampa yerleştirmek. Ordugah kurmak. Kamp kurmak.

Encamping : Kamp kurmak. Kamp kurma. Kampa yerleştirmek. Ordugah kurma.

Encampment : Kamp yeri. Düşerge yeri. Düşerge. Karargah. Kamp. Ordugah.

Encampments : Kamp. Karargah. Ordugah. Kamp yeri.

Encamps : Ordugah kurmak. Kampa yerleştirmek. Kamp kurmak. (ordu) kamp kurmak. Kamp yapmak.

Encage : Kafeslemek. Kafese kapamak. Kafese koymak.

Encapsidation : Bir protein kalıbındaki virüs genetik malzemesinin çevrilmesi.

Encages : Kafeslemek. Kafese koymak.

Encapsulated : Enkapsül. Kapsüle saklanmış. Sıkıştırılmış. Kapsüllenmiş. Kapsüllenen. Yoğunlaştırılmış. Kapsüllü. Kapsüle konulmuş. Enkapsüle. Etrafı kapsülle çevrili, enkapsül.

Encapsulating : Kısa ve öz biçimde açıklamak. İçermek. Kapsama. Kısa ve öz biçimde açıklama. Kapsamak. İçerme. Özetlemek. Özetleme.

İngilizce Encamped Türkçe anlamı, Encamped eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Encamped ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Free : Erkin. Rahatlatmak. Muaf. Bağımsız. Serbest. Beleş. Parasız. Asalak olmayan, beslenme yönünden bağımsız, kendibeslek olan. Serbestçe. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır.

Camps : Kamp yapmak. Kamplar. Konaklamak. Adileştirmek. İlgi çekmek için dikkat çekici giyinmek. Bayağılaştırmak.

Live : Yaşamak. Akım açık. Geçinmek. Beslenmek. Yaşamak (hayat). Hayatın tadını çıkarmak. Elektrik akanının geçmekte olduğunu belirtir deyim. elektrik tehlikesine karşı uyarı. Sürmek (yaşam veya ömür). Naklen. Geçirmek.

Encamp : (ordu) kamp kurmak. Kamp yapmak. Ordugah kurmak.

Camp : Homo. Konaklamak. Adenozin monofosfatta şekerin 5ı karbonuna bağlı fosforik asidin adenilat siklaz aracılığıyla ribozun 3ı karbonuna bağlanmasıyla meydana gelen, hormon vb. maddelerin fonksiyonlarına aracılık eden bir nükleotit, siklik amp, camp, halkasal adenozin monofosfat. ikinci haberci olarak çeşitli metabolik yolların düzenleyicisi olan önemli bir molekül. Kamp yapmak. Tarih, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kadınsı. Düşerge (azerice). Ordugah.

Inhabit : İskan etmek. Yaşamak (içinde). -de oturmak. İkamet etmek. Yaşamak. Oturmak. -de yaşamak.

At large : Etraflıca. Özgür. Serbest. Kanundan kaçan. Başıboş. Genellikle. Ayrıntılı olarak. Bütünüyle. Genel olarak. Kaçak.

Dwell : Durmak. Hayat sürmek. Bekleme. Bir yerde oturmak. İkamet etmek. Yaşamak. Oturmak. Bir yerde yaşamak. Kalmak. Durma.

Bivouacking : Açık ordugah kurmak. Açık havada gecelemek. Geceyi çadırsız geçirmek. Açık ordugah. Konak. Çadırsız asker kampı. Çadırda kalmak.

 

Camp out : Bir süre zaman geçirmek için açık havaya gitmek. Çadırda yaşamak. Bir çadırda uyumak. Çadırda kalmak. Açıkta yatmak. Kamp yapmak.

Encamped synonyms : bivouacs, on the loose, encamps, bivouac, loose, encamping, populate, tent, bivouacked, camped.

Encamped zıt anlamlı kelimeler, Encamped kelime anlamı

Unfree : Özgür veya serbest olmayan. Özgürlüğü iptal etmek. Tekrar yakalamak.

Crowned : Taçlanmış. Taç giymiş. Kaplama. Taçlı. Taç giydirilmiş.