Exonerated türkçesi Exonerated nedir

  • Suçsuz çıkarmak.
  • Muaf tutmak.
  • Temize çıkarmak.
  • Aklamak.
  • Temize çıkarılmış.
  • Temize çıkmış.

Exonerated ile ilgili cümleler

English: Ali was exonerated.
Turkish: Ali beraat ettirildi.

English: Ali has been exonerated.
Turkish: Ali temize çıkarıldı.

English: Modern DNA analysis has exonerated many people on death row in the US.
Turkish: Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.

Exonerated ingilizcede ne demek, Exonerated nerede nasıl kullanılır?

Exonerate : Aklamak. Temize çıkarmak. Tenzih etmek. Beraat ettirmek. İbra etmek. Suçlamalardan kurtarmak. Muaf tutmak. Suçsuz çıkarmak.

Exonerates : İbra etmek. Temize çıkarmak. Beraat ettirmek. Suçsuz çıkarmak. Muaf tutmak. Suçlamalardan kurtarmak. Aklamak. Tenzih etmek.

Exonerating : Temize çıkarma. Beraat ettirme. Hizmetten affetme. Suçsuz çıkarmak. Muaf tutmak. Temize çıkarmak. Aklamak. Suçlamalardan kurtarma. Muaf tutma.

Exoneration : Aklama. Beraat. Suçlamanın kaldırılması. Bir külfetin kaldırılması. Muafiyet. Sorumluluktan kurtarma. İbra. Temize çıkarma. Tebriye.

Exonerations : Temize çıkarma. Aklama. Sorumluluktan kurtarma. Muafiyet. Bir külfetin kaldırılması. Suçlamanın kaldırılması. İbra. Beraat. Tebriye.

Exonerators : Suçlamalardan beraat eden. Suçlamalardan kurtaran. Temize çıkartan. Digerlerine masumiyetini ilan eden kimse. Temize çıkan. Muaf tutan. Beraat ettiren.

 

Exonerative : Temize çıkaran. Bir suçtan veya idaadan birisini kurtarmak için çalışan. İntikamcı.

Exonerator : Suçlamalardan beraat eden. Digerlerine masumiyetini ilan eden kimse. Beraat ettiren. Suçlamalardan kurtaran. Temize çıkan. Temize çıkartan. Muaf tutan.

İngilizce Exonerated Türkçe anlamı, Exonerated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exonerated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Brightens : Yüzünde mutlu bir ifade belirmek. Aydınlanmak. Canlandırmak. Canlılık vermek (bir yere). Aydınlatmak. Aydınlık olmak. Neşelendirmek. Mutlu olmak. Canlanmak.

Be exempt : Zorunluluk veya gereklilikten hariç tutulmak. -den muaf olmak. Muaf tutulmak. Muaf olmak.

Exonerates : İbra etmek. Suçlamalardan kurtarmak. Tenzih etmek. Beraat ettirmek.

Discharge : Tahliye etmek. Ödemek. Malı taşıtından dışarı çıkarma. Boşalmak. Bir akarsuyun, belli bir noktadan zaman biriminde geçirdiği su. Taburcu etmek. Taburcu olma. İşten atmak. Ateş etmek. İşten kovmak.

Exempt : Serbest. Hariç tutmak. Çürüğe çıkarmak. Hariç tutulmuş. Gümrük bildirmeliğinde sıfır olan vergi oranı. yurda, kesin olarak ve gümrük vergisi alınmadan sokulan mal. Bağışıklık. Özgür. İstisna etmek.

Vindicated : Hakkını korumak. Hakkı korunmuş. Hıncını almak. İntikamını almak. Korumak. Savunmak. Haklı çıkarmak.

Acquits : İbra etmek. Ödemek. Ayrıcalık tanımak. Beraat ettirmek. Tenzih etmek. Beraat etmek.

Exculpate : Beraat kazandırmak. Beraat ettirmek. Suçsuz olduğunu ispatlamak. Masumiyetini açıklamak. Suçsuzluğunu ispat etmek. Sorumluluktan kurtarmak. Sorumluluğunu kaldırmak.

 

Brightened : Aydınlatmak. Neşelendirmek. Aydınlanmak. Parlatmak. Canlanmak.

Exempting : Vareste tutma. Hariç tutma. Muaf tutma. İstisna etme. Bağışıklık tanıma. Çürüğe çıkarmak.

Exonerated synonyms : guiltless, absolved, brighten, disculpate, absolves, exculpated, in the clear, exonerating, acquit, innocent, exculpating, exonerate, cleared, absolving, clean handed, brightening, clears, absolve, excuse, exculpates, discharges, discharging, exempts, acquitting, clear, excuses.

Exonerated zıt anlamlı kelimeler, Exonerated kelime anlamı

Guilty : Suçlu hisseden. Suçlu. Haksız. Kabahatli. Günahkar. Mücrim.