Exporting türkçesi Exporting nedir

  • İhracederek.
  • Veriliyor.
  • Dışsatımcılık.
  • İhraç etme.
  • İhraç eden.
  • İhracat.
  • İhraç etmek.
  • İhracat yapan.
  • Dışarıya satmak.

Exporting ile ilgili cümleler

English: Exporting is a commercial activity which transcends borders.
Turkish: İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

English: Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Turkish: Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.

English: Africa is exporting beef to Europe.
Turkish: Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.

Exporting ingilizcede ne demek, Exporting nerede nasıl kullanılır?

Exporting country : İhracat ülkesi. İhracatçı ülke. İhraç eden ülke.

Exporting text to other programs : Diğer programlara metin gönderme.

Organization of arab petroleum exporting countries : Petrol dışsatımı yapan arap ülkeleri arasında üye ülkeler arasındaki işbirliğini artırarak petrol sanayisini geliştirmek amacıyla 1968 yılında kuveyt, libya ve suudi arabistan’ın katılımıyla kurulan ve katar, suriye, mısır, ırak, cezayir, bahreyn, birleşik arap emirlikleri’nin katılımıyla genişleyen örgüt. Petrol ihracatçısı arap ülkeleri örgütü. Petrol dışsatımcısı arap ülkeleri örgütü.

Organization of the petroleum exporting countries : Petrol ihraç eden ülkeler teşkilatı. Petrol dışsatımcısı ülkeler örgütü. Ekonomisi petrolden elde edilecek gelirlere bağlı gelişmekte olan ülkeler arasında petrol fiyatlarında istikrarı sağlamak veya yükseltmek amacıyla 1960 yılında yapılan bağdat konferansında iran, ırak, kuveyt ve venezüella tarafından kurulan ve daha sonra katar, endonezya, libya, cezayir, nijerya, suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri, angola’nın katılımıyla genişleyen örgüt.

 

The gas exporting countries forum : Doğalgaz dışsatımcı ülkeler forumu. Dünyadaki lider doğalgaz üreticilerinin çıkarlarını temsil etmek ve geliştirmek, üreticiler arasındaki iletişim düzeyini artırmak ve güçlendirmek, enerji piyasasının istikrarlı ve şeffaf bir biçimde işlemesini sağlamak, ayrıca üretici ve tüketiciler arasındaki işbirliğini geliştirmek gibi amaçlarla ilk kez 2001 yılında tahran’da, cezayir, bolivya, brune darussalam, mısır, endonezya, iran, libya, malezya, nijerya, katar, rusya federasyonu, trinidad ve tobago, birleşik arap emirlikleri, venezüella’nın asıl üye ve norveç ile ekvator ginesi’nin de gözlemci olarak katılımıyla toplanan ve her yıl üretici ülkelerden birinde düzenli olarak tekrarlanan forum.

Direct exporting : Dolaysız ihracat.

Export credit : İhracat kredisi. Satılmak için diğer ülkelere gönderilen mallar için verilen kredi.

Export declaration : İhracat beyannamesi.

Export bounty : İhraç primi. İhracat pirimi. Bir başka ülkede satılmak üzere malların bol miktarda bir ülkeden nakliyesinden alınan prim. İhracat primi.

Export association : İhracat birliği.

İngilizce Exporting Türkçe anlamı, Exporting eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Exporting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dismissing : Azletmek. Savmak. Affetmek. Bırakmak. İşten atmak. İşten kovmak. Kovmak. Açığa çıkarmak. Görevden almak. İşten çıkarmak.

Issue : Yayınlanmak. İhraç. Piyasaya çıkarmak. (dergi veya gazete) nüsha. Sayı. [#çıkarma Çıkarmak]. Sayı (yayın). Mesele. Tevzi etmek.

Eliminating : Elemek. Atma. Gidermek. Bertaraf etme. Çıkarmak. Hariç tutma. Elimine etmek. Atmak. Bertaraf etmek.

Exportations : Dış satım. İhraç. İhracat yapma. İhraç malı. Dışsatım. Dışa satım işlemi. İhracat rejimi.

Export : İhraç malı. Yurtdışına satmak. İhracat yapmak. Dışarıya yollamak. Götürmek. İhraç. Dışarıya mal göndermek. Dışsatım yapmak.

Dismiss : Affetmek. Görevden almak. İşten kovmak. İşten atılma. Kovmak. Açığa çıkarmak. Kapı dışarı etmek. Reddetmek (dava). Göndermek. Yol vermek.

Discard : Kovmak. Atmak. Terketmek. Başından atmak. Kurtulmak. Iskartaya ayırmak. Gözden çıkarmak. Atmak (çıkarmak gibi). Boş kağıt oynamak. Ayırmak.

Extracted : Çekilmiş. Alıntı. Özünü çıkarmak. Seçerek almak. Çıkarmak. Tatmak. Söyletilmiş. İtiraf ettirilmiş. Almak.

Extrude : Geçirmek. Sıkmak. Uzatmak. Çıkmak. İtip çıkartmak. Kalıptan geçirmek. Çıkarmak. Sıkıp çıkarmak. Pırtlamak.

Exportation : İhracat rejimi. İhracat yapma. İhraç malı. Dış satım. Dışsatım. Dışa satım işlemi. İhraç.

Exporting synonyms : exports, dismisses, commercialism, emitting, exported, mercantilism, expulsion, exclusion, commerce, issuing, extracts, extrudes, extrusions, expulsions, extrusion, extruding, extract, extrusive.