Extremity türkçesi Extremity nedir

  • Nihayet.
  • Zirve.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Büyük üzüntü.
  • Had.
  • Aşırılık.
  • Bir görüş, kanı ya da tutumun en uç biçimiyle benimsenme durumu.
  • kısımlar, canlılarda segmentlere bağlı olan ve belirli görevleri bulunan hareket edebilen uzantılar, kollar, bacaklar, kanatlar, duyargalar, ağız parçaları.
  • Sınır.
  • Hudut.
  • Son safha.
  • Etraf ya da uç parçaları. omurgasız hayvanlarda bölütlere (segment) bağlı olan ve belirli görevleri bulunan hareket edebilen uzantılar, kollar, bacaklar, kanatlar, duyargalar, ağız parçaları.
  • Uç.
  • Son.
  • Ekstremite.
  • Aşırı derece.
  • Son derece.

Extremity ingilizcede ne demek, Extremity nerede nasıl kullanılır?

Extremitas : Ekstremitas. Kol-bacak, taraf, uç, en dış uç.

Extremities : Ekstremiteler. Uzantı (vücut). Eller ve ayaklar.

Extremism : Aşırıcılık. Aşırı uçta olma. Aşırılık. Aşırılıkçılık.

Extremist : Aşırı uçtaki kimse. İfrata kaçan kimse. Aşırı. Aşırı uçlarda yaşayan kimse. Radikal. Ölçüyü aşan kimse. Azılı. Aşırı uç görüşteki kimse. Aşırı kişi. Aşırılıkçı.

Extremist rightist : Aşırı sağcı.

Extreme case : Tipik olmayan bir örnek. Aşırı durum. Olağanüstü bir örnek. Uç örnek.

Extremal : Uç. Ekstrem hesaplama veya bir fonksiyonun son derece aşırı uçtaki (ekstrem) olasılık değeri ile alakalı (matematik).

 

Extremistic : Müfrit.

Extreme expression : Aşırıanlatım. Bir tutumun değişik konumlarını ya da dizillerini dile getiren anlatımlar içinde en aşırı olanı. bk. ılımlı sınar.

Extreme aperture : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. En son açıklık. Alıcı ışık düzengecinin en son açılma noktası; yaklaşık olarak, açıklıkla aynıdır.

İngilizce Extremity Türkçe anlamı, Extremity eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Extremity ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acme : Doruk. Akme. Hastalık krizi. Gdb. En yüksek nokta. Kriz. Buhran.

Limitation : Müruruzaman. Limit. Hudutlandırma. Tahdit. Kısıtlama. Kayıtlama. Meyil. Tahdit etme. Takyit.

Extravagance : Savurganlık. Tutumsuzluk. Abartı. Müsriflik. Ölçüsüzlük. Delilik. Mantıksızlık. Boşa harcama. Taşkınlık.

Borderline : Sınırda. Ortada. Sınır boyu. Kesin olmayan. Sınırdaki. Belirsiz. Sınıra yakın olan. Sınır çizgisi.

Boundary line : Sınır çizgisi. Arazi sınırı.

Dissipations : Dağıtma. Yayılma. Yayma. Enerji kaybı. Sefahat. Enerji yitimi. Giderme. İsraf. Çapkınlık.

Dire : Dehşetli. Berbat. Uğursuz. Çok kötü. Şiddetli. Vahim. Büyük. Acil. Müthiş.

Conclusive : Anlaşılmış. Kesin. Tahdidi. İnandırıcı. Şüpheleri ortadan kaldıran. Kesinleşmiş. Nihai. Kati.

Dactyl : Bir açık ve iki kapalı heceden meydana gelen eski bir latin vezni. Yunan ve latin vezni. El veya ayak parmağı. Bir şiir ölçüsü. Daktil.

Catastrophically : Felaketli olarak. Korkunç veya feci boyutta (ki). Korkunç derecede. Feci şekilde.

Extremity synonyms : ultimacy, mouthpart, external body part, conclusion, breakup, almighty, margining, exorbitance, a cells, in the end, terminal stage, bourn, bit, boundary, abiotic environment, finis, abramis zone, acros, pleopod, digit, a cell, limb, ends, apexes, climax, ultimateness, cruelly, beyond measure, end, intensiveness, afterbirth, borderland, apogees.

 

Extremity ingilizce tanımı, definition of Extremity

Extremity kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The extreme part. The farthest or remotest point or part. The utmost limit. As, the extremities of a country.