Ezik nedir, Ezik ne demek

  • Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere.
  • Ezilmiş ya da yassılmış.
  • Pısırık.
  • Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü.
  • Üzüntülü bir biçimde

"Ezik" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona." - T. Buğra
  • "Vücudu eziklerle dolu idi."

Yerel Türkçe anlamı:

Bazı meyvelerden yapılmış olan ekşimsi yiyecek, marmelât.

Buğday nişastası.

Paraca durumu bozuk olan

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Küt darbelerle oluşan, deri bütünlüğünün bozulmadığı, ancak deri altı damarlarında yırtılma ve kanamayla belirgin, mavimsi, mor renkte yaralanma, kontüzyon.

İngilizce'de Ezik ne demek? Ezik ingilizcesi nedir?:

contusion

Fransızca'da Ezik ne demek?:

contus

Ezik anlamı, kısaca tanımı:

Ezik büzük : Ezilmiş ve büzülmüş bir biçimde. Ezilmiş ve büzülmüş, eğri büğrü.

Eziklik : Ezik olma durumu.

Eziklik duymak : Kendini mahcup hissetmek.

Çarpma : Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık. Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi. Çarpmak işi. Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp.

Dövülme : Dövülmek işi.

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

 

Vücut : İnsan veya hayvan gövdesi, beden. Var olma, varlık.

Bere : Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik. Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük. Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık.

Ezilmiş : Ezik duruma gelmiş. Kendisine baskı yapılmış, hakları elinden alınmış.

Yassı : Yayvan ve düz.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Pısırık : Tutuk, sünepe, aşırı çekingen, yüreksiz ve beceriksiz, ezik, girgin karşıtı.

Üzüntülü : Üzüntü veren. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak.

Bir : Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Tek. Beraber. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Ancak, yalnız. Bir kez. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Sadece. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Sayıların ilki. Eş, aynı, bir boyda.

Ezik doku : Basınç başkalaşımı ile ezik, kırık ve biçimi değişik kristallerden oluşmuş bir kayaç dokusu.

Ezik kayaç : Yapısal devimler sonucunda ezilmiş, parçalanmış, toz durumuna gelmiş kayaç.

Diğer dillerde Ezik anlamı nedir?

İngilizce'de Ezik ne demek? : adj. crushed, squashed, sheepish, meek

n. bruise

Fransızca'da Ezik : talé/e

Almanca'da Ezik : n. Kontusion, Quetschung, Quetschwunde

adj. gedrückt

Rusça'da Ezik : adj. растертый, измятый, помятый, давленный