Gratings türkçesi Gratings nedir

Gratings ingilizcede ne demek, Gratings nerede nasıl kullanılır?

Grating spectrum : Şebeke tayfı. Optik ağlardan elde edilen tayf. izgesi. Ağ tayfı.

Concave grating : Konkav şebeke. Çukur ağ. Konkav şebeke. Çukur bir yansıtıcı yüzey üzerine çizilmiş koşut çizgilerden oluşan ışık ağı.

Crystal grating : Buzsul ağı. Buzsulların yapısal düzenlenimleri ile x-ışınları için oluşturdukları kırınım ağı. Kristal ağı.

Diffraction grating : Kimimi ağı. Kırılma ızgarası. Optik ağ. Kırınım ağı. Dağıtma ızgarası. Bir ışık demetimi oluşturan değişik dalga boylu ışınımları ayırarak, demetin izgesini elde etmek için kullanılan ve saydam bir yaprak üzerine çok sık ince koşut çizgiler çizerek elde edilen gereç.

Reflection grating : Metal ya da cam gibi yansıtıcı bir yüzeye çizilen koşut çizgilerden oluşmuş ışık ağı. Yansımalı şebeke. Yansımalı ağ.

Denigrating : Karalamak. Karalayıcı. Kötülemek. İftira atan. Gözden düşürücü. Çekiştirmek. İftira etmek.

Deflagrating : Tutuşuvermek. Parlamak. Parlama. Alev almak. Tutuşturmak.

Cointegrating rank test : Eştümleşim kerte sınaması.

 

Gratingly : Kulak tırmalayıcı bir şekilde. Baskıcı bir şekilde. Rahatsız edici bir şekilde. Ahenksiz bir şekilde. Gıcırdayarak. Yıpratıcı bir şekilde.

Cointegrating : Eştümleşim.

İngilizce Gratings Türkçe anlamı, Gratings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gratings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Nettler : Sinirlendiren şey. Sokan hayvan. Kar etmek. Öfkelendiren şey veya kimse. Kızdıran kimse. Ağ. Tuzağa düşürmek. Ağ ile yakalamak. File.

Grids : Haritayı karelere bölme sistemi. Kılavuzlar. Sistem.

Gridiron : Futbol sahası (amerikan ingilizcesi). Havuzda gemi desteği. Çekme ızgarası. Sistem. Çekme kızağı. Demir ızgara. Dekor parçalarının ya da ışıldakların asıldığı çubuk askı palangalarının, birbirine koşut çelik bağlantıların ya da rayların bulunduğu yer.

Crash barrier : Kaza sırasında arabayı koruyan yol boyunca bulunan parmaklık. Bariyer.

Barrier : Bariyer. Set. Aperatif. Start sınırı. Duvar. Bir aracın gidişini engelleyen nesne. Engel. (tren yolunda) geçit. Bir geçişi, bir değişimi ya da göçü önleyici erkil sınırı.

Bannisters : Trabzan. Korkuluk.

Lattice : Kafesle çevirmek. Örü. Örgü. Bir örütü oluşturan atom, yükün ya da moleküllerin üç boyutlu ve dönemli olarak dizilişi. Bir buzsul içinde özdeciklerin, öğeciklerin, üşerlerin titreşime başladıkları ortalama yerlemlerinin oluşturduğu düzenli ağ. çoktürel tepkileşmlikte bölünebilir ve bölünemez özdeklerin düzenli dizilmesiyle oluşan örnekçe. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Çapraz. Kafes ile kaplamak.

Reevaluation : Tekrar değerlendirme.

 

Offend the ear : Rahatsız edici. Dinlemesi hoşa gitmeyen.

Ragged : Lime lime. Pütürlü. Yırtık pırtık. Eski püskü. Düzensiz. Dağınık. Olmamış. Cırlak. Bakımsız. Alay edilen.

Gratings synonyms : bond rating, grating, pricing, fire bar, birdcages, assessment, broilers, rasping, balusters, bannister, control grid, jangly, valuation, fencing, grille, grillage, nett, raspings, grillages, fencings, cooped, ganging, planation, broil, balustrades, score, overvaluation, framework, cooping, barbecue, broiler, graticule, network.

Gratings zıt anlamlı kelimeler, Gratings kelime anlamı

Euphonious : Hoş sesli. Sesi kulağa hoş gelen. Ahenkli.

Paid : Paralı. Verginli. Ödenen. Maaşlı. Ödendi. Ücretli. Ödenmiş.