Heaters türkçesi Heaters nedir

Heaters ile ilgili cümleler

English: There's a special place in hell for people who eat in movie theaters.
Turkish: Sinemalarda yemek yiyenler insanlar için cehennemde özel bir yer var.

English: Are there any movie theaters near here?
Turkish: Buralarda hiç sinema var mı?

English: Shouldn't we turn the heaters off?
Turkish: Isıtıcıları kapatmamız gerekmiyor mu?

English: Movie theaters are losing more and more revenue due to internet piracy.
Turkish: Sinemalar, internet korsanlığı nedeniyle gittikçe gelir kaybediyorlar.

English: There are many movie theaters in this city.
Turkish: Bu şehirde bir sürü sinema var.

Heaters ingilizcede ne demek, Heaters nerede nasıl kullanılır?

Amphitheaters : Amfiteatr. Amfi. Arena. Basamaklı tiyatro. Amfitiyatro. Amfi tiyatro.

Cheaters : Koyu renk camlı güneş gözlüğü. Hilekar. Hilebaz. Dolandırıcı. Aldatan kimse.

Reheaters : Tekrar kızdırıcı. İlave ısıtıcı. Ara ısıtıcı.

Theaters : Alan. Sinema (amerikan ingilizcesi). Tiyatro. Amfi. Ameliyathane. Tiyatrolar.

Windcheaters : Parka. Anorak.

Heater plug : Isıtma ateşliği. Isıtıcı fileman. Sıkıştırma ateşlemeli motorlarda soğuk motora yol verirken, sıkıştırılan havanın sıcaklığının yeterli düzeye çıkmasını sağlamak amacıyla, emme borusu ya da yanma odası içine yerleştirilen önısıtıcı. Ön ısıtma bujisi. Kızdırma bujisi. Isıtma bujisi.

 

Air heater : Tenek ısıtıcısı. Hava ön ısıtıcısı. Hava ısıtıcısı.

Car heater : Oto kaloriferi. Binit ısıtacı. Binitlerde motor soğutma suyu ısısından yararlanılarak ısı sağlayan aygıt. Oto ısıtacı.

Heater plug filament : Isıtma ateşliği içinde bulunan ve üzerinden elektrik akımı geçirilince ısınan tel. Kızdırma bujisi ulamanı. Isıtma ateşliği direnç teli.

Cer heater : Oto kaloriferi.

İngilizce Heaters Türkçe anlamı, Heaters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Heaters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pistoling : Piştov. Revolver. Atıcı. Püskürtme aygıtı.

Water heater : Su ısıtıcı. Su ısıtıcısı. Sıcak kullanma suyunu ısıtan aygıt. Termosifon. Saat ayarlı termostat.

Equalizers : Ekolayzer. Eşitleyiciler. Dengeleyici. Beraberlik golü.

Heating : Tesisatçılık. Kızdırma. Teshin. Sofaj. Tesisatçı. Bir tiyatroyu ısıtmada kullanılan döşem. Isıtma. Kızışma. Isıtma düzeni.

Radiator : Radyatör. Aktif anten. Işıyıcı. Verici anten. Işınım erkesi yayımlayan kaynak. bk. ısıl ışır, seçmez ışıyıcı, kara cisim, seçer ışıyıcı. Isısavar. Isıyayar. Su soğutma radyatörü. Soğutmaç.

High command : Üst komuta. Bir askeri veya başkaca bir otoritenin üst komutası. Baş kumandanlık.

Calorifier : Yüksek kapasiteli su ısıtıcısı. Büyük hacimli su ısıtıcısı tipi. Isı değiştirgeci.

Pistol : Kurusıkı bir patlama sesi ile birlikte parıltı vermesinden ötürü, yarışı başlatma işinde kullanılan özel tabanca. Püskürtme aygıtı. Revolver. Nişancı. Piştov. Atıcı. Çıkış tabancası.

 

Stage : Tiyatro. Sahneye konmaya elverişli olmak. Tiyatro sahnesi. Kademe. Kat. Konak. Bir tiyatro metninde baş oyun kişisinin ya da önemli kişilerinin yönelişlerini başlatıp bitiren kesim. bir tiyatro yapısında oyuncuların oynamaları için özel olarak yapılmış ve genellikle yükseltilmiş oylum ya da alan. Sinema, televizyon, tiyatro, jeoloji alanlarında kullanılır. Safha. Yönlendirmek.

Body : Bir sınıf veya bu sınıf içindeki bir grup. Kuruluş. Nesne. Kütle. Kasa. Vücut. Öz yankılı telli çalgıların içi boş geniş bölümü. Cüsse. Kurul. Kitle.

Heaters synonyms : dramatic composition, dramatic work, calefactive, stinger, rome, handgun, gun, dramatic art, calefactory, heater, communicating, warmer, communication, calorific, geysers, warmers, gas heater, central heating, persuaders, calefactor, dramatics, geyser, radiators, gat, persuader, handguns, colt, supreme headquarters, colts, calefacient, dramaturgy, leadership, space heater.

Heaters zıt anlamlı kelimeler, Heaters kelime anlamı

Antapex : Güneş dizgesinin, uzayda, yakın yıldızlara göre yaptığı devinmede dizgenin gittiği ereğin bakışığı olan karşı yandaki nokta. Karşı günerek.

Nadir : Nadir. En aşağı safha veya nokta. Zenith'in mukabilidir. Ayak ucu (astronomi terimi). Semtikadem. Ayakucu. Ayak ucu. En aşağı nokta. En alt nokta. En düşük nokta.

Zenith : Refah dönemlerindeki en üst noktası. Yeryüzünde ayakta duran bir insanın tepesi doğrultusunda sonsuz uzakta bulunan nokta. anlamdaş başüstü. Zirve. Zenit. Cennetin yukarı bölgesi. Doruk. Coğrafya, fizik, uzay alanlarında kullanılır. Yeryüzünün herhangi bir noktasında, çekül doğrultusunda kalan yön. Yeryüzündeki bir gözlem noktasından geçen düşey doğrultusunun gökyüzünü deldiği iki noktadan gözeriminin üstünde olanı. Başucu.

Heaters antonyms : cold.