Herk aktarmak nedir, Herk aktarmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Tarlayı sürmek, toprağı altüst etmek.

Herk aktarmak tanımı, anlamı

Aktar : Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân. İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

Aktarma : Aktarmak işi. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması. Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer. Alıntı. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme. Para aktarımı. Arıları bir kovandan ötekine geçirme.

Aktarmak : Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, bildirmek.

 

Herk : Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla.

Sürmek : Yönetip yürütmek, sevk etmek. Devam etmek. Zaman geçmek. Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer ya da ülkeye göndermek, nefyetmek. Herhangi bir durum içinde bulunmak. Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek. Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek. Zaman almak. Olmaya devam etmek. Önüne katıp götürmek. Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak. Pulluk veya sabanla toprağı işlemek. Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak. Dokundurmak, değdirmek. Uzatmak, ileri doğru itmek. Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.

Altüst : Çok karışık ve dağınık.

Altüs : Altüst.

Topra : Torba.

Tarla : Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası. Deniz hayvanlarının çok olduğu yer.

Etmek : Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Demek, söylemek. Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Küçük ya da büyük abdestini yapmak. Bulmak, erişmek. Herhangi bir değerde olmak. Kötülükte bulunmak.

Sürme : Sürmek işi. Sürülerek kullanılan. Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık. Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü. Masa ve dolapta küçük çekmece. Kirpik diplerine sürülen siyah boya, sürme, is.

Etme : Etmek işi.

Diğer dillerde Hering geçidi anlamı nedir?

İngilizce'de Hering geçidi ne demek ? : hering canal