Hoed türkçesi Hoed nedir

Hoed ile ilgili cümleler

English: Her voice echoed through the silent house.
Turkish: Sessiz evin içinde onun sesi yankılandı.

English: Her voice echoed in the hallway.
Turkish: Onun sesi koridorda yankılandı.

English: The cry echoed.
Turkish: Ağlama yankılandı.

Hoed ingilizcede ne demek, Hoed nerede nasıl kullanılır?

Hoedown : Meydanda gerçekleştirilen halk dansı partisi. Halk dansı partisi.

Hoedowns : Halk dansı partisi. Meydanda gerçekleştirilen halk dansı partisi.

Echoed : Aksetmiş. Tekrar edilmiş. Taklit edilmiş. Yankılanmak. Taklit etmek. Yankılanan. Yansımış. Hatırlatmak. Yansıtmak. Yankılanmış.

Echoed in his ears : Kulaklarında eko yaptı. Kulaklarında yankılandı.

Reechoed : Tekrar yankılanmak. Yankılanmak. Yankılamak. Aksettirmek. Yansıtmak.

Beet hoe : Pancar çapası.

Snowshoed : Kar ayakkabısı ile yürümek.

Hoe crops : Çapa ürünleri. Çapa ürünü.

Hard row to hoe : Zor misyon. Çetin ceviz. Zor görev. Başa çıkılması zor olan bir durum. Zor iş. Çetin iş.

Garden hoe : Bahçe çapası.

İngilizce Hoed Türkçe anlamı, Hoed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hoed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Pressurise : Akılamak. Basınç altında tutmak. Basınçlandırmak. Basınç yapmak. Sıkmak. Basınç uygulamak. Baskı yapmak (birine). Sıkıştırmak. Uçak basıncını ayarlamak. Baskı yapmak.

Grubbed : Eşelemek. Yedirmek. Kazmak. Toprağı kazmak. Didiklemek. Didinmek. Ot ve kökleri temizlemek. Yemek yemek. Ağır iş yapmak.

Bitching : Sevimsiz şey. Kahpe. Hadi oradan. Kevaşe. Şikayet etmek. Berbat etmek. Rezil etmek. Fahişe. Kancık.

Floozies : Hoppa kadın. Hoppa. Fahişe.

Spud : Spatula. Kazma. Patates. Kısa ve kalın şey. Tirpit. Tirpidin. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma. Çapa ile kesmek.

Fancy woman : Metres. Acayip kadın. Fahişe.

Spudding : Tirpidin. Spatula. Kısa ve kalın şey. Tirpit. Patates. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma. Çapa ile kesmek.

Uphold : Sürdürmek (ingiliz ingilizcesi). Tarafını tutmak. Tasdik etmek. Tutmak. İdame etmek. Desteklemek. Sürdürmek. Devam ettirmek (ingiliz ingilizcesi). Yukarı kaldırmak. Arka çıkmak.

Compactor : Çöp sıkıştıran makine. Sıkıştırıcı. Sıkıştırıcı makine. Kompaktör. Sıkıştırma tablası.

Keep : Kale. Saklamak. İç kale. Yerine getirmek. Konumunda tutmak. Himaye. Kayıt tutmak. Kalmak. İlerlemek. Bakım.

Hoed synonyms : housekeep, hold tight, hold close, slice bar, doxy, clinch, mattocks, maintain, hold over, hoeing, hoe, compactors, pressurize, demi monde, peckers, bitches, waist anchor, conserve, lock, spud out, distance, clutch, draggle tail, bear on, poker, spuds, interlock, carry on, grubbing, grubbers, bawds, cocotte, doxies.

Hoed zıt anlamlı kelimeler, Hoed kelime anlamı

Discontinue : Kesmek. Bırakmak. Vazgeçmek. Kullanımdan kalkmak. Arkası kesilmek. Ara vermek. Son vermek. Durdurmak. Durmak. Sona ermek.

Hoed antonyms : let go of.