Kanatlı kolerası nedir, Kanatlı kolerası ne demek

Kanatlı kolerası; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Evcil ve yabani kanatlı türlerinde, Pasteurella multocidea’nın neden olduğu ateş, iştahsızlık, solunum güçlüğü, tortikollis, ishal, pnömoni, konjeunktivitis ve yaygın kanamalarla belirgin septisemik veya kronik seyirli bulaşıcı hastalık, kanatlı pastorellozisi, kanatlı hemorajik septisemisi.

Kanatlı kolerası tanımı, anlamı

Kole : Köle. Hizmetkâr

Kana : Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler.

Kanat : Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. Balıklarda yüzgeç. Angıç. Yan, taraf. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah.

Kanatlı : Kanadı olan.

Kolera : Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık.

Kanatlı hemorajik septisemisi : Kanatlı kolerası.

 

Bulaşıcı hastalık : Mikrop, parazit, virüs vb. hastalık etkenleriyle yayılan hastalık.

Solunum güçlüğü : Nefes almada veya vermede veya her ikisinde güçlük gösterme, dispnö.

Pasteurella : Gram negatif, fakültatif anaerop ve kokobasil biçiminde bir bakteri cinsi.

İştahsızlık : İştahsız olma durumu.

Tortikollis : Çarpık boyunluluk.

Hemorajik : Kanamayla ilgili, kanama gösteren. Kanamayla ilişkili olan, kanamalı.

Septisemi : Kan zehirlenmesi.

Bulaşıcı : Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri.

Hemoraji : Kanama.

İştahsız : Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız. İsteksiz.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Pnömoni : Akciğer parenkiminin yangısı, pnömonitis, zatürre, peripnömoni. Bakteriler, mantarlar, mikoplazmalar, virüsler, parazitler, irkiltici gazlar veya aspire edilen yabancı maddeler nedeniyle oluşur. Akut ve eksudatif özellikteki akciğer yangısı, akut pnömoni.

Solunum : Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs. Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket.

Diğer dillerde Kanatlı kolerası anlamı nedir?

İngilizce'de Kanatlı kolerası ne demek ? : avian cholera