Kavun nedir, Kavun ne demek

Kavun; bir bitki bilimi terimidir.

  • Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki (Cucum).
  • Bu bitkinin genel olarak güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi

Biyoloji'deki anlamı:

Kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından, erkek ve dişi çiçekleri ayrı olan, alt durumlu ovaryumdan gelişen bakka tipi meyvelere sahip, sürünücü ve sarılıcı gövdeli, ülkemizde kültürü yapılan, tek yıllık bitki.

İngilizce'de Kavun ne demek? Kavun ingilizcesi nedir?:

melon

Fransızca'da Kavun ne demek?:

melon

Kavun hakkında bilgiler

Kavun (Cucumis melo), kabakgillerden sürüngen gövdeli bitki türü ve bu bitkinin iri meyvesidir. Olgunlaşmamış hali de meyve olarak tüketilir ve bu haldeki meyvesine kelek denir. Bir yıllık otsu bir bitkidir. Sürüngen gövdesi metrelerce uzayabilir. Yaprakları yürek biçiminde iridir. Bir eşeyli ve bir evcikli çiçekleri yaprakların koltukaltından çıkar. Türüne ve çeşidine göre kalın kabuklu iri meyvesinin içi etli, sulu ve bol çekirdeklidir. Anayurdu Ortaasya iran ve Anadolu'dur. Türkiye'de yetişen başlıca türleri Topatan, Hasanbey, Van kavunu, Altınbaş Kızılırmak, Ankara kavunu, kırkağaç (Manisa) kavunu gibi yerel tipleri yanı sıra pek çok yerli ve yabancı hibrit çeşitleri de kullanılmaktadır.

PH'ı 7,0'dır.

 

Kavun ile ilgili Cümleler

  • Bu kabak kavun gibi kokuyor.
  • Yemek yapmadan önce, tereyağlı kabak kavun gibi kokar.
  • Bu kavun yarın yemek için iyi olur.
  • Kavunu altı eşit parçaya böl.
  • O kavunu sever.
  • Kavunun yarısı yendi.
  • Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
  • Kavunu kim kesti?
  • Jale karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
  • Kavun yemeyi severim.
  • Kavunların yarısı yenildi.
  • Yağmur, kavun, kabuk gibi birçok söz de küçük ünlü uyumuna uymaz.

Kavun anlamı, tanımı:

Kabak : Kısa boynuzlu hayvan. Tüysüz, dazlak. Bilgisiz, görgüsüz, kaba. Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile. Ham, tatsız (kavun, karpuz). Kabak kemane. Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılmış olan ürünü. Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği). Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita).

Sürüngen : Sürünerek giden (hayvan). Yere yatay olarak uzanan (sap veya kök).

Gövdeli : İri yapılı.

Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.

Bitkin : Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın, dermansız.

Etli : Eti çok olan. İçinde et bulunan. Dolgun, kalın. Yenecek kısmı çok olan (meyve).

Meyve : Ürün, sonuç, kâr. Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş.

Kavun kökeninde büyür : "çocuk ana baba ocağında, herhangi bir kişi doğup büyüdüğü çevrede yetişir, gelişir" anlamında kullanılan bir söz.

 

Kavuniçi : Pembeye çalan sarı renk. Bu renkte olan.

Acı kavun : Ebucehil karpuzu.

Ağaç kavunu : Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, taç yaprakları mavimsi pembe, küçük bir ağaç (Citrus medica). Bu ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi.

Kırkağaç kavunu : Kabuğu alacalı sarı renkte olan bir tür kavun.

Yuva kavunu : Koyu renkli, kalın kabuklu, dayanıklı ve tatlı bir tür kavun.

Kavuncu : Kavun satan kimse.

Kavunsu : Kavunu andıran, kavuna benzeyen, kavun gibi, kavunumsu.

Kavunumsu : Kavunsu.

Felek kimine kavun yedirir kimine kelek : "bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler" anlamında kullanılan bir söz.

Meyveli : Meyvesi olan, meyve veren, yemişli. Yaratıcı olan, olumlu bir şey ortaya koyabilen. Meyve ile yapılmış, içinde meyve bulunan.

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Kokulu : Kokusu olan.

Olgunlaşma : Olgunlaşmak işi.

Kelek : Olgunlaşmamış, ham kavun. Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal. Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan. Aptal. Kılsız.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

Yıllık : Öğretim yılı sonunda hazırlanan, öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin özellikleriyle ilgili bilgiler ile eğlendirici konuların yer aldığı kitap. Bir yıl için, senelik, senevi. Bir yıl içinde olan. Bir yılda verilen ücret. Yılda bir yapılan. Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak. Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb. eser, salname. Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan.

Kavun baş :

Kavun sineği : 5 mm. boyunda olup, körpe kavun, karpuz ve acur kabukları altına yumurtlayarak, bunların kurtlanıp çürümesine yol açan sinek; mıh.

Kavunağaçları : (botanik)

Kavunbaşlı ötleğen : (zooloji)

Kavunculuk : Kavuncunun yaptığı iş.

Kavuncuyaylası : Eskişehir şehri, Günyüzü belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Kavunlu : Bitlis şehrinde, Güroymak ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Kavunluk : Gaziantep ilinde, Oğuzeli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Tokat şehri, Yeşilyurt ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Kavunt : Kavrulduktan sonra öğütülen tahıl unu

Diğer dillerde Kavun anlamı nedir?

İngilizce'de Kavun ne demek? : n. melon, muskmelon

Fransızca'da Kavun : melon [le]

Almanca'da Kavun : n. Melone

Rusça'da Kavun : n. дыня (F)