Kayırmak nedir, Kayırmak ne demek
- Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
- Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak.
- Birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek.
"Kayırmak" ile ilgili cümle örnekleri
- "Bizi kayıran, arayan yok." - H. R. Gürpınar
- "Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki" - A. M. Dranas
Yerel Türkçe anlamı:
Korumak, merak etmek.
Üzülmek.
Kuşkulanmak.
Diğer sözlük anlamları:
Kaygılanmak, tasalanmak, endişe etmek.
Hazırlamak
Mukayyet olmak, ilgilenmek, önem vermek.
Sakınmak, çekinmek.
Kayırmak anlamı, tanımı:
Kayırma : Kayırmak işi, iltimas.
Kayır : İnce kum. Kalın kum.
Sağlamak : Elde etmek, sahip olmak. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek. Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
Tutmak : Denetimi ve yetkisi altına almak. Sunmak. Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak. Biriktirmek, tasarruf etmek. Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek. İzlemek. Yanında bulundurmak, alıkoymak. Bir sanat eseri geniş ilgi görmek. Bir kimsenin yerini almak. Başlamak. Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek. İşgal etmek. Sarmak, bürümek. Ele geçirmek, yakalamak. Yaklaştırmak. Ulaşmak, varmak. Bir şey düşünmek. İş görebilmek. Hizmetine almak veya kiralamak. Kullanmak. Beklenen sonucu vermek. Benimsemek, beğenmek. Uygun gelmek, çelişmez olmak. Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak. Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak. Desteklemek, birinden yana çıkmak. Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj. Kaplamak. Hedef olarak almak. Bir yerde kalmasını sağlamak. Sürmek, zaman almak. Herhangi bir durumda bulundurmak. Para toplamı ...-e varmak, değeri olmak. Bırakmamak. Bir şeyi kullanması için uzatmak. Otobüs, vapur, uçak vb. hasta etmek. Alacağa veya vereceğe saymak. Bağlamak. Elde bulundurmak, ele almak. Uğramak. Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak. Kapatmak, sarmak. Gereğini yapmak, yerine getirmek. Varsaymak, farz etmek. Asılmak, kuvvetlice sarılmak. Avlamak. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak.
Himmet : Yardım, kayırma. Lütuf, iyilik, iyi davranma. Çalışma, emek, gayret.
Zarar : Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat.
Pahasına : Karşılığında, uğruna.
Haksız : Hak ve adalete uygun olmayan. Davası, iddiası, davranışı, düşüncesi doğru ve yerinde olmayan (kimse).
Kolaylık : Bir işi yapabilme durumu veya imkânı. Kolay duruma getiren. Kolay olma durumu. İşlerin kolayca yapılmasını sağlayan şey.
Kayırmaklu : Yapılması istenen
Diğer dillerde Kayırmak anlamı nedir?
İngilizce'de Kayırmak ne demek? : v. protect, back, show favor, favor, favour [Brit.], enlist
Fransızca'da Kayırmak : protéger, avantager, soigner, ménager, préserver, soutenir, pistonner
Almanca'da Kayırmak : v. begünstigen, einsetzen: sich einsetzen
Rusça'da Kayırmak : v. покровительствовать, протежировать
Bu kısımda Kayırmak nedir? Kayırmak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kayırmak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kayırmak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.