Keen türkçesi Keen nedir

  • Uygun.
  • İstekli.
  • Akıllılık.
  • Düşkün.
  • Büyük.
  • Şiddetli.
  • Düşkün olmak.
  • Matem türküsü.
  • Hevesli.
  • Güçlü.
  • Şahane.
  • Ağıt.
  • İnce.
  • Sert.
  • Ağıt yakmak.
  • Keskin.
  • Meraklı.
  • Harika.
  • Düşkünlük.
  • Ucuz.
  • Zeki.

Keen ile ilgili cümleler

English: Ali wasn't at all keen to stay in the castle, which he'd heard was haunted.
Turkish: Ali kalede kalmaya hiç istekli değildi, onun perili olduğunu duymuştu.

English: Ali is keen on surfing.
Turkish: Ali sörf yapmaya düşkündür.

English: He is keen on jazz.
Turkish: O, jaza düşkündür.

English: Are you very keen about going with them?
Turkish: Onlarla gitmeye çok istekli misin?

English: He is keen on science.
Turkish: O bilime hevesli.

Keen ingilizcede ne demek, Keen nerede nasıl kullanılır?

Keen competition : Aşırı rekabet. Yoğun rekabet.

Keen edge : Keskin yüz. Ağız.

Keen edged : Keskin. Bilenmiş. Keskin ağızlı.

Keen edged knife : Keskin bıçak.

Keen eyesight : İyi görme yeteneği. Keskin görüş. Gözü keskin. Mükemmel görme gücü.

Keen on : Düşkün. Hevesli. Meraklı. Hasta.

Keen sighted : İyi görebilen. Gözü keskin.

Keen frost : Aşırı soğuk. Şiddetli soğuk. Keskin soğuk.

As keen as mustard : Aşırı düşkün. Çok hevesli. Çok coşkulu. Gayretli. Çok istekli.

Keen to : Hevesli. Meraklı. İstekli.

 

İngilizce Keen Türkçe anlamı, Keen eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Keen ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Apt : Yetenekli. Muhtemel. Münasip. Yatkın. Hızlandırılmış taban sınaması. Eğilimli. Çabuk kavrayan.

Aspirants : Aday. Talip. Arzulu. Uman. Uman kimse. Bekleyen.

Bittering : Acı. Keskinlik. Acı (tat). Üzücü. Bitter (çikolata). Acılık. Acılı. Barut gibi.

Bulky : Dökme. Havaleli. Çok yer kaplayan. Cüsseli. İri. Kocaman. Hacimli. Gövdeli. Hantal. İri yarı.

Bouncier : Yerinde duramayan. Yaşam dolu. Zıpır. Canlı. Canli.

Kinglier : Haşmet. Azametli. Kral gibi. Krallara layık. Krala ait. Muhteşem.

Blistering : Çok kızgın. Yoğun. Bunaltıcı derecede sıcak. Sinirli. Şiddetli (eleştiri vb). (sporda) çok hızlı veya güçlü veya etkileyici. Öfkeli. Haşin. Aşırı hararetli veya şiddetli.

Corking : Muhteşem. Müthiş. On numara (müthiş).

Apter : Yerinde. Eğilimli. Eğimli.

Acuter : Aşırı. Akut. Dar. Sivri. İlerlemiş. Açıkgöz.

Keen synonyms : droopiness, lamentation, fantastical, blustering, incisive, bitter, beefy, almsman, far sightedness, bulkier, capital, ardent, cogent, brawnier, addictions, wail, dime a dozen, amazing, breathtaking, cheesier, addicting, adamants, devotee, bouncy, good sense, accurate, elegize, brills, cheerful, elegy, courteous, blazing, acutes.

Keen zıt anlamlı kelimeler, Keen kelime anlamı

Dull : Fersiz. Sersemletmek. Duygusuzlaşmak. Donuk. Matlaştırmak. Renksiz. Körleşmek. Körelmek. Sıkıcı. Kör.

Keen antonyms : unperceptive.

Keen ingilizce tanımı, definition of Keen

Keen kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A prolonged wail for a deceased person. Cf. Coranach. As, a keen razor, or a razor with a keen edge. To sharpen. Sharp. Having a fine edge or point. To wail as a keener does. To make cold.