Kibir nedir, Kibir ne demek

Kibir; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Kibir" ile ilgili cümleler

  • "Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz." - C. Meriç

Yerel Türkçe anlamı:

Kömür tozu.

Kibir kısaca anlamı, tanımı:

Kibrine dokunmak : Gururu zedelenmek.

Kibrine yedirememek : Gururuna dokunmak.

Kibirlenme : Kibirlenmek işi.

Kibirlenmek : Kendini üstün görmek, büyüklenmek.

Kibirli : Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu.

Kibirlilik : Kibirli olma durumu, mütekebbirlik.

Kibirsiz : Kendini büyük görmeyen, büyüklenmeyen.

Kibirsizlik : Kibirsiz olma durumu.

Beğenme : Beğenmek işi veya durumu.

Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.

Tutma : Destekleme. Tutmak işi. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj. Yanaşma.

Büyüklenme : Büyüklenme işi, kibir, heyheylenme.

Benlik : Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet. Kendi kişiliğine önem verme, kişiliğini üstün görme, kibir, gurur.

 

Gurur : Övünme. Kurum, çalım. Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir.

Kibirleniş : Kibirlenme işi.

Kibirlıg : Kibirlenmek

Kibir ile ilgili Cümleler

  • Fransız'ın bu kadar kaba, inatçı ve kibirli olması beni şaşırttı.
  • Güven ve kibir arasında çoğu kez ince bir çizgi vardır.
  • Jale biraz kibirli.
  • İyi şans bizi kibirlendirir, kötü şans ise bilgeleştirir.
  • Paul zengin olmasına rağmen kibirli olmadı.
  • Kibir insanoğlunun zayıflığıdır.
  • Kibirli değilim sadece sizi anlamak istedim.
  • Birçok şey kibirli bir aptaldan daha hazin değil.
  • Kibirli biri miyim?
  • Kibirinden dolayı ona çok kızdım.
  • Ali güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.

Diğer dillerde Kibir anlamı nedir?

İngilizce'de Kibir ne demek? : n. arrogance, conceit, disdain, haughtiness, pride, hauteur, hubris, importance, loftiness, snootiness, vainness, vanity

Fransızca'da Kibir : orgueil [le], arrogance [la], hauteur [la], superbe [la]

Almanca'da Kibir : n. Anmaßung, Arroganz, Eigendünkel, Hochmut, Hoffart, Stolz

Rusça'da Kibir : n. гордость (F), горделивость (F), гордыня (F), высокомерие (N), надменность (F), спесь (F), амбиция (F), заносчивость (F), чванство (N), кичливость (F)