Kolaylı nedir, Kolaylı ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Özensiz yapılmış, gelişigüzel (iş için).

Kolaylı ile ilgili Cümleler

  • Kolaylıkla kandı ve ona biraz para verdi.
  • “Bu arzumda bana en çok kolaylık gösteren Behiç'tir.”
  • Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.
  • Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
  • Onu kolaylıkla yapabilmelisin.
  • Kolaylıkla isteri olurum.
  • Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.
  • Peki, sana kolaylıkla aklına koyacağın bir şey söyleyebilirim.
  • Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.
  • Japonca ve İngilizceyi kolaylıkla konuşur.
  • Ali kolaylıkla kontrol edilir.
  • Parolayı kolaylıkla öğrendik.
  • Bu kitap beş yaşındaki bir çocuğun okuyabileceği kolaylıkta.
  • Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.

Kolaylı ile ilgili Atasözü veya Deyim

(birine) kolaylık göstermek : yapabilme yolu, imkânı sağlamak.

Kolaylı anlamı, tanımı

Kola : Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta. Kolalama. Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılmış olan içecek. Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı. Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)

 

Kolay : Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı. Kolaylık. Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe.

Destekleme finansman kolaylığı sübvansiyon hesabı : Uluslararası Para Fonu’nun 1980 yılında en düşük gelirli az gelişmiş ülkelere, kullandıkları desteklerne kredilerinin nisbeten yüksek maliyetlerini düşürmek amacıyla faiz sübvansiyonu verilmesi gibi özel bir amaçla oluşturduğu kredi kaynaklarından biri.

Ek finansman kolaylığı : Ödemeler bilançosu büyük ölçüde açık veren ülkelere, bir istikrar programı çerçevesinde, üç yıla kadar vadeli kredi sağlamak amacıyla 1979 yılında IMF bünyesinde oluşturulmuş fon.

Ek rezerv kolaylığı : Uluslararası Para Fonu’na üye bir ülkenin ulusal parasının yoğun spekülatif baskı altına girmesi durumunda kullanılmak üzere 1997 yılında oluşturulmuş bir yıla kadar vadeli fon.

Genişletilmiş fon kolaylığı : Yapısal sorunlardan kaynaklanan ödemeler bilançosu açıklarının giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla 1974 yılında IMF bünyesinde üye ülkelere, o yıl ve izleyen yıllardaki belirlenmiş ölçütlere göre başarımlarının izlenilmesi koşuluyla orta vadeli (genellikle üç yıl) kredi sağlamak için oluşturulmuş fon.

Geriye etkili kolaylık : Daha önce geliştirilen çağrışımsal bir ilişkinin daha sonra geliştirilenin etkisiyle güçlenmesi.

Güçlendirilmiş yapısal uyum kolaylığı : Yapısal uyum kolaylığının düşük gelirli azgelişmiş ülkelerin gereksinim duydukları güçlü ve ayrıntılı yapısal uyum programlarının uygulanmasında yetersiz kalması yüzünden yeni kredi mekanizması yaratmak amacıyla düşük gelirli ülkeler dışında kalan üye ülkelerin bağışlarıyla Uluslararası Para Fonu’nun bünyesinde oluşturulan güçlendirilmiş yapısal uyum kolaylığı fonu kaynaklarıyla, 1987 yılında yaratılan kredi mekanizması.

 

Kolaylık yasası : Tepkiyi uyandırmaya yetmeyen bir uyarandan sonra, ikincisinin uygulanmasıyle tepkinin güçleneceğini savunan yasa.

Ortak kolaylıklar : Çoğu zaman toplumun bir bütün olarak iyesi bulunduğu ve halkın ortaklaşa yararlanmasına sunulan, yol, okul, gezilik, oyunyeri gibi gereksinmelerle ilgili kolaylıklar, kazanç amacı olmayan kuruluşlarca işletilen ekin ve dinlenme yerleri, halkevleri.

Ödeme kolaylığı : Ödemelerde gösterilen ve yapılan kolaylık.

Petrol kolaylığı : Petrol dışalımı yapan ülkelerin ödemeler bilançolarındaki ani kötüleşme sorunlarını çözmek ve acil finansman sağlamak amacıyla IMF’nin 1975 yılında oluşturulmuş kredi mekanizması.

Sistemi yapılandırma kolaylığı : Uluslararası Para Fonu tarafından merkezi planlı ülke ekonomilerinin piyasa ekonomisine geçiş sürecinde karşılaşacakları dış ödeme sorunlarının giderilmesi için 1993 yılında yaratılan, 1995 yılından sonra ise dış ödeme sorunu yaşayan bütün üye ülkelere açık olan kredi mekanizması.

Tampon stok finansman kolaylığı : Uluslararası Para Fonu’na üye birincil mal dışsatımcısı az gelişmiş ülkelerin tampon stok programına katılmalarını sağlamak amacıyla, üye ülkelerin kotaları çerçevesinde yaptıkları katkılarla 1969 yılında Uluslararası Para Fonu bünyesinde oluşturulan fondan üyelerin kotalarının en fazla yüzde ellisi kadar yararlanabildiği kredi mekanizması.

Telafi edici finansman kolaylığı : Dışsatımı birkaç tarım ürününe dayanan ve dışsatım gelirleri kendi denetimleri dışındaki etkenler sonucu geçici olarak düşen üye ülkelere kredi sağlamak üzere 1963 yılında Uluslararası Para Fonu bünyesinde oluşturulan kredi mekanizması.

Yapısal uyum kolaylığı : En düşük gelirli azgelişmiş ülkelerdeki ödemeler dengesi sorunlarını gidermek için yapısal uyum programlarının uygulanması koşuluyla verilen, başarım ölçütleri belirlenerek, uygulama başarısı gerçekleştikçe dilimler halinde beş buçuk ile on yıl arasında vadelerle 1986 yılında Uluslararası Para Fonu’nun yarattığı kredi mekanizması çerçevesinde Dünya Bankası ile işbirliği içinde kullandırılan krediler.

Yoksulluğu azaltma ve büyüme kolaylığı : Uluslararası Para Fonu tarafından düşük gelirli üye ülkelere düşük faizli kredi sağlayarak yoksulluğu azaltmak ve büyümelerini artırmak amacıyla 1999 yılında yaratılan kredi mekanizması.

Kolaylık : Kolay duruma getiren. Bir işi yapabilme durumu ya da imkânı. İşlerin kolayca yapılmasını sağlayan şey. Kolay olma durumu.

Kolaylıkla : Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca.

Gelişigüzel : Herhangi bir, baştan savma, rastgele, lalettayin. Üstünkörü.

Diğer dillerde Kolaylaştırma anlamı nedir?

İngilizce'de Kolaylaştırma ne demek ? : favour, catalysis