Lacerated türkçesi Lacerated nedir

Lacerated ingilizcede ne demek, Lacerated nerede nasıl kullanılır?

Lacerate : Kenarları derin ve düzgün olmayan şekilde parçalanmış yaprak. Kırmak. Kırmak (kalbini). Laserat. İncitmek (duygularını). Üzmek. Yırtmak. Yaralama. Parçalamak.

Lacerates : Yırtmak. Kırmak (kalbini). Üzmek. Kırmak. Tırmalamak. Parçalamak. İncitmek (duygularını). İncitme. Yaralama. Yaralamak.

Lacerating : Yırtılma. Yırtmak. Yaralama. Kırma. Üzmek. Yaralamak. Parçalama. Kırmak. Üzme halleri. Parçalamak.

Laceration : Parçalanma. Kırma. Yaralama. Yırtma. Yaralanma. Laserasyon. Kesilme. Yırtık. Derin kesik.

Lacerations : Kesilme. Kırma. Yırtma. Keskin kısımlar. Yırtılma. Yaralanma.

Coronary artery laceration : Taylarda güç doğum sırasında ve sığırlarda börkenekteki yabancı cisimlerin batması sırasında kalp kasını besleyen atardamar duvarının yırtılması. kalp tamponu sonucu, ani ölüm biçimlenir. Koroner atardamar yırtılması.

Lacers : Bağlayıcı. Dantel ören kimse. Bağlayan kimse.

Lacerative : Yırtmaya meyilli. Kopabilen. Zarar verebilir veya yaralayabilir. Yırtılabilen veya sökülebilen.

Self laceration : Kendini yaralama.

Lacer : Bağlayan kimse. Dantel ören kimse. Bağlayıcı.

 

İngilizce Lacerated Türkçe anlamı, Lacerated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lacerated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Unassembled : Birleştirilmemiş. İnşa edilmemiş. Bir araya konulmamış. Demonte olarak. Kurulmamış.

Grainy : Damarlarla dolu. Taneli. Kumlu. Damarlı. Granüllü. Tane tane. Çekirdekli. Ağaç damarına benzeyen. Pütürlü.

Shivered : Titremiş. Rüzgardan kıpırdamak. Parça parça olmak. Rüzgardan kıpırdamış. Titremek. Dalgalanmış. Ürpermiş. Parçalamak. Parçalanmak.

Disjointed : Bağlantısız. Parçalarına ayrılmış. Dağınık. Ayrılmış. Darmadağın. Birleştiği yerden çıkmış. İpe sapa gelmez. Tutarsız. Tutarsız (söz).

Galled : Yara olmak. Gücendirmek. Sürtmek. Sürterek yara yapmak. Yaralı. Kızmak. Ovalamak. Kızdırmak. İncinmek.

Grainier : Çekirdekli. Taneli. Kumlu. Damarlarla dolu. Damarlı. Tanemsi. Ağaç damarına benzeyen. Pütürlü. Granüllü.

Damaged : Bozuk. Zarar görmüş. Hasar görmüş. Mahvolmuş. Bozulmuş. Zarar verilmiş. Ezik ve çürük içinde.

Done for : Yenilmiş. Bitik. Bitkin. Yorgun argın. Harap edilmiş. Ölmekte olan. Devam edemeyecek durumda.

Parted : Bölünmüş. Ayrılmış. Tarakla ayırmak. Elden çıkarmak. Ayrılan. Ayrılmak. Kopmak. Ayırmak.

Slashed : Kesilmiş. Yarılmış. Yırtıkları olan.

Lacerated synonyms : gnarlier, granulose, knocked down, unfixed, disjoined, dismantled, erose, skimble scamble, rip, laceration, gnarliest, broke down, crinkled, the wounded, broken off, fractionalized, wounding, teared, rent, shattered, penniless, coarsened, granular, abrupt, slits, gnarly, rips, vagabonded, lowlife, hackly, unjointed, deformed, comminuted.

Lacerated zıt anlamlı kelimeler, Lacerated kelime anlamı

Smooth : Buruşukluklarını gidermek. Şık. Huzur veren. Yatıştırmak. Tesviye etmek. Sistirelemek. Düzgün. Pürüzsüz. Sinekkaydı. Akıcı.

Uninjured : İncinmemiş. Zarar görmemiş. Yaralanmamış.