Damaged türkçesi Damaged nedir

  • Hasarlı.
  • Bozulmuş.
  • Zarar görmüş.
  • Ezik ve çürük içinde.
  • Zarar verilmiş.
  • Mahvolmuş.
  • Bozuk.
  • Hasar görmüş.

Damaged ile ilgili cümleler

English: My car was badly damaged in the accident.
Turkish: Arabam kazada ağır hasar gördü.

English: Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Turkish: Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?

English: More than a hundred homes have been damaged by the flood.
Turkish: Selde yüzden fazla ev hasar gördü.

English: I tried to repair his damaged prestige.
Turkish: Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim.

English: A great many houses were damaged in the earthquake.
Turkish: Çok sayıda ev depremde zarar gördü.

Damaged ingilizcede ne demek, Damaged nerede nasıl kullanılır?

Damaged area : Bozuk alan disk. Bozuk alan.

Damaged cargo : Hasarlı kargo.

Damaged goods : Hasarlı mal. Hasarlı emtia. Hasar görmüş emtia. Hasar görmüş mal.

Damaged his reputation : İrtibatını zedeledi. Namusuna zarar verdi.

Damaged to property : Mala verilen zarar.

Heat damaged protein : Çoğunlukla ısıyla artabilen, yem maddelerinde selüloz yapısına bağlı, sindirilmeyen, asit deterjan çözeltisinde çözünmeyen ve kaba yemlerde enerji hesaplanmasında kullanılabilen, özellikle ısı hasarlı yemler ve yüksek proteine sahip yan ürünlerde belirlenmesi önem taşıyan protein, yararlanılamayan protein. Isı hasarlı protein.

 

Be damaged : Hasar almak. Zedelenmek. Zarar görmek. Hasar görmek. Harap olmak. Hasara uğramak. Tahrip görmek. Gitmek.

Damage assessment : Hasar değerlendirimi. Hasar kıymetlendirmesi. Hasar kıymetlendirme. Hasar tespit. Hasar tespiti. Hasar değerlendirmesi.

This disk is damaged : Bu disk hasarlı.

Be damaged in shipment : Mal yoldayken hasar görmek.

İngilizce Damaged Türkçe anlamı, Damaged eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Damaged ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Broken down : Çürük. Düşkün. Çökük. Yıkık. Bitkin. Çökmüş. İşi bitmiş. Yıkılmış.

Knocked out : Nakavt etmek. Bitap düşmüş. Kendinden geçmiş. Sarhoş. Yenmek. Yorulmuş. Çarpmak. Öldürmek. Tıngırdatmak. Kendinde değil.

Caused damage : İncinmiş.

Destroyed : Telef olmuş. Tahrip edilmiş. Yıkılmış. Kendinden geçmiş. İmha edilmiş. Harap olmuş. Kafası kıyak. Tarafından yıkıldı. Berbat.

Weakened : Zayıflamış. Bozdurulmuş. Zayıflatılmış.

Shattered : Enkaz haline getirilmiş. Canı çıkmış. Paramparça. Paramparça olmuş. Çok yorgun. Yıkılmış. Hasar verilmiş. Harabeye dönmüş. Parçalanmış.

Degenerate : Soysuzlaştırmak. Yozlaşmak. Aşağılaşmak. Soysuz. Bozulma, normal yapı ve görevini kaybederek bozulma gösterme. bozulmuş, bozuk. Yozlaşmış. Soysuzlaşmış. Dövmek. Soysuzlaşmak.

Bumpy : Tümsekli. Çıkıntılı. Yamru yumru. Düzensiz. Arızalı. Şöyle böyle. Engebeli. İyi kötü. Sarsıntılı. İnişli çıkışlı.

Altered : Diğer. Değişmiş. Değiştirilmiş.

 

Damaged synonyms : broken backed, crumpled, perished, bedraggled, corrupted, ripped, dented, damaging, injured, desecrated, dilapidated, bummest, ramshackle, gone, harmed, abusive, lacerated, discredited, ruined, clapped out, tumble down, decomposed, wrecked, cause damage, impaired, busted, bad, abashed, bumpiest, contaminated, bankrupt, amiss, cock a hoop.

Damaged zıt anlamlı kelimeler, Damaged kelime anlamı

Unblemished : Hatasız. Lekesiz. Saf. Kusursuz. Özürsüz.

Unimpaired : Zarar görmemiş. Merdiven. Hiç bozulmamış. Bozulmamış.

Preserved : Korunan. Masun. Korunmuş. Korumak. Muhafaza etmek. Konserve yapmak.

Damaged antonyms : uninjured, unbroken, undamaged, reputable.