Kopuk nedir, Kopuk ne demek

Kopuk; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Kopuk" ile ilgili cümle

  • "Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz." - A. İlhan
  • "Kopuk düğme."

Yerel Türkçe anlamı:

Köpük

Hayta

Kısacık yün ve pamuk ipliği parçaları (halıcılıkta).

Şık, süslü, iyi giyinmiş, çalımlı, edalı (kimse).

Kopuk hakkında bilgiler

Kopuk, senaryo ve yönetmenliğini Vedat Türkali'nin üstlendiği 1972 yapımı Türk filmidir. Filmin yapımcısı Naci Duru'dur.

Filmin başroldeki oyuncuları Kadir İnanır ve Müşerref Tezcan'dır.

Kopuk ile ilgili Cümleler

  • Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
  • Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
  • Monoton konuşmalar, iletişim kopukluğuna ve dikkat dağılmasına sebep olur.

Kopuk anlamı, kısaca tanımı:

İt kopuk : Değersiz, terbiyesiz, aşağılık kimse.

Kopukluk : Kopuk olma durumu. Kopuğa yaraşır davranış.

Kopuksuz : Ara vermeden, durmaksızın yapılan.

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

Kural : Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke. Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam.

 

Aldırma : Aldırmak işi.

Erkek : Sözüne güvenilir, mert. Sperma oluşturan organizma. İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı. Sert, kolay bükülmez. Yetişkin adam, bay, er kişi. Koca. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı.

Güçsüz : Gücü olmayan, âciz.

Serseri : Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.). Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan (kimse). Amaçsız. Belli bir işi ve yeri olmayan, başıboş (kimse), hayta.

Senaryo : Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin. Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan.

Kopuk sapık : Saçma sapan, abuk sabuk.

Kopuklenmek : Köpüklenmek.

Kopuklu : Halı dokunurken toz ve kırpıntının içine karışan kopuk iplikler.

Diğer dillerde Kopuk anlamı nedir?

İngilizce'de Kopuk ne demek? : adj. broken off, torn, disconnected, disjointed, penniless

adv. off

n. foam, suds, froth, scum, lather, mousse, skimmings, head, spume, yeast

Fransızca'da Kopuk : détaché/e, coupé/e, brisé/e; vagabond/e; gueux/euse; polisson/onne

Almanca'da Kopuk : Landstreicher

Rusça'da Kopuk : n. босяк (M)

adj. оторванный