Laf salatası nedir, Laf salatası ne demek

Laf salatası; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de mecaz olarak kullanılır.

  • Çeşitli konularla ilgili anlamsız, boş sözler

"Laf salatası" ile ilgili cümle

  • "Belki de bu laf salatasını kendimi rahatlatmak için uyduruyorum." - A. Ümit

Laf salatası hakkında bilgiler

Laf salatası, "kelime ve ifadelerin anlamsız, karışık bir şekilde kullanılması" olmakla birlikte genel olarak ruhsal bozukluk belirtisini tanımlamak için kullanılır. Zaman zaman kullanılan kelimelerin dil bilgisi bakımından doğru olup, olmamasına bakılmaksızın dinleyicinin bu kelimelerden bir anlam çıkartamadığı noktalarda bu tanıma sokularak karıştırılır. Tanım sıklıkla psikiyatri alanında kullanılsa da, bilgisayar programlamasında rastgele metinlerin tanımlanmasında da kullanılır. Tanım günümüzde sıklıkla konuşmacının ya da kötü yazılmış bir edebiyatın aşağılanması için kullanılır.

Laf salatası, bir kişinin hangi ruhsal durumlarda ve fikirler ile iletişim kurduğunun bir belirtisi olarak açıklanabilir. Bu gibi durumlarda kişi rastgele ve birbirinden alakasız kelime ve deyimleri yerli, yersiz tutarsız bir şekilde kullanır. Çoğunlukla kişi bu cümleleri kullandığı esnada bunların mantıklı olmadığının farkında değildir. Bu durum demans (bunama) ve şizofren] olan kişilerle birlikte anoksik beyin hasarı bulunan kişilerde görülür.

Laf salatası anlamı, tanımı:

Anlamsız : Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, beyhude, boş, içsiz, yersiz, gıcırı bükme, ipsiz sapsız.

Salata : Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek.

Salat : Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua. Namaz.

İfade : Anlatım. Deyiş, söyleyiş. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin, mimiklerin bütünü. Dışa vurum. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama.

Karışık : Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Karışmış. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Dolu. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Saf olmayan.

Şekil : Biçim. Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim. Biçim. Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi. Davranış biçimi, tutum, yol, tarz. Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi. Anlatım biçimi. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim.

Kullanılma : Kullanılmak işi.

 

Birlik : Bölünmezliği içeren yalın bütün. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması.

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Ruhsal : Ruh bilimi ile ilgili, ruh bilimsel, psikolojik. Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik.