Lb türkçesi Lb nedir

  • Libre.
  • Pound.
  • 16 onsa eşit olan ağırlık birimi (454 grama eşit).
  • 12 onsa eşit olan eczacı ağırlık birimi.

Lb ile ilgili cümleler

English: Albania gained its independence from Ottoman State in 1912.
Turkish: Arnavutluk 1912'de Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazandı.

English: A very common type of elbow pain is known as "tennis elbow" in English.
Turkish: Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede " tenisçi dirseği " olarak bilinir.

English: After the botched gallbladder surgery, the patient was filled with bile, both figuratively and literally.
Turkish: Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.

English: A light bulb gives light.
Turkish: Bir ampul ışık verir.

English: "Today my mother died." That's how the book The Stranger, by Albert Camus, begins.
Turkish: "Bugün annem öldü." Albert Camus tarafından yazılan "Yabancı" adlı kitap işte bu şekilde başlar.

Lb ingilizcede ne demek, Lb nerede nasıl kullanılır?

Lba : Sabit sürücü üzerinde çeşitli sektörlere özgün dijital adreslerin (giriş-çıkış erişimine izin veren) tahsisi.

Lbi test : Lbı sınaması.

Lbj : Birleşik devletler'in 36'ncı başkanı (1963-1969). (1908-1973) amerikalı siyasetçi ve kongre üyesi.

 

Lbs : Libreler. 16 onsa eşit olan ağırlık birimleri.

Lbui test : Yerel en iyi yansız değişmez sınama. Lbuı sınaması.

Albacores : Akorkinoz balığı. Uzunkanatton. Orkinoz. Sıcak veya ılıman denizlerde bulunan büyük tonbalığı. Ton balığı. Yazılı orkinos.

Acid albumin : Asitler içinde çözünen ve asit reaksiyon gösteren protein. Asit albümin.

Alba : Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri. Missouri eyaletinde şehir. Ozan aşk şarkısı veya şiir.

Albania : Arnavutluk.

Alb : Papaz cüppesi.

İngilizce Lb Türkçe anlamı, Lb eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lb ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pound : Tokmaklamak. Çarpmak. Dövmek. Ağıla kapamak. Dalgaya çarpmak (gemi). Vurmak. Çakmak. Ezmek.

Stone : Çekirdeğini çıkarmak. Çekirdek (meyve). Enemek. Meyve çekirdeği. Çekirdeğini çıkarmak (etli bir meyvenin). Değerli taş. Mücevher. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Taşlamak. Gr.lık ağırlık ölçüsü.

Quarter : Çeyrek. Dört parçaya bölmek. Yerleştirmek (bir kimseyi bir yere veya birinin yanına). Ay ya da benzeri gökcisimleri tekerlerinin yarısının aydınlık olduğu evre. Mahalle. Konaklatmak. Uzay, veterinerlik alanlarında kullanılır. Geceletmek. Araziyi köşe bucak aramak (köpek). Oturtmak.

Quid : Bir sterlin. Sterlin. Çiğnenen şey. Karşılık. £. Çiğneme tütünü. Ağızda çiğnenen tütün. Paund. Bir çiğnemlik tütün.

Ounce : 35 gr. Ons. 3 gram. Birazcık. Kar leoparı. Zerre. Kar parsı (vaşak). Tekir. Parça. Ons (28 gr.).

Sterlings : Değerli. Gerçek. Som. İngiliz lirası. Saf. Sterling gümüş. Som gümüş. İngiliz gümüşü. Sterlin.

Avoirdupois unit : Tartı birimi.

Pound sterling : İngiliz lirası. Sterlin. İngiliz para birimi.

Sterling : Som gümüş. Gerçek. İngiliz lirası. Sterling gümüş. İngiliz gümüşü. Değerli. Sterlin. Saf. Som.

Quids : Çiğnenen şey. Sterlin. Çiğneme tütünü.

Lb synonyms : half pound, oz..