Lepto nedir, Lepto ne demek

Lepto; Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Zarif, yumuşak, ince.

Lepto anlamı, kısaca tanımı

Leptocimex boueti : Cimex boueti

Leptodactylus pentadactylus : [Bakınız: beş parmaklı kara kurbağası]. [Bakınız: beş-parmaklı kara kurbağası].

Leptoloji : Maddenin ince yapısı üzerine çalışma yapan bilim dalı.

Leptom : Floem parankiması ve elek elemanları.

Leptomeningitis : Örümceksi zarın ve ince zarın yangısı.

Leptomeningopati : Beyin zarları hastalığı.

Leptomeninks : Beyin zarlarından örümcek ağına benzeyen ince zar olan araknoideayla piamaterin ikisine birden verilen ad.

Leptometre : İki sıvının aynı anda viskositesini karşılaştıran cihaz.

Leptonema dönemi : Mayoz bölünmenin profaz evresi başlangıcında ince uzun olan kromozomların birbirlerinden uzakta bulundukları zaman aralığı.

Leptopsylla segnis : Fare piresi.

Leptosefalus : Gelişmeleri 1-3 yıl süren, lateral olarak yassılaşmış, saydam ve çok az pigmentli olan yılan balığı larvası. Bazı balık gruplarında yaprak benzeri veya saydam şerit benzeri olan larvalar.

Leptoserkal : Macrouridae ailesi bireylerinde görülen kamçı veya yaprak benzeri kuyruk biçimi.

Leptospira : Bir veya iki ucu çengel biçiminde kıvrılmış spiroket sınıfı bakteri. Bir veya iki ucu çengel biçiminde kıvrılmış, aerop ve hareketli spiroket sınıfı bir bakteri.

 

Leptospirozis : Tüm hayvan türlerind Leptospira cinsi spiroketlerin yol açtığı, çiftlik hayvanlarında böbrek-karaciğer yangısı, sarılık, anemi, hemoglobinuri, septisemi, organ ve dokularda peteşiyal hemorajiler, yavru atma ve ölü doğumlarla belirgin insanlara da bulaşabilen bir hastalık, Weil hastalığı.

Leptoten : Mayoz bölünmesinin profazında görülen ve kromatin maddesinin ince iplikler hâlinde ortaya çıktığı erken evre. Leptonema. Mayoz bölünmesinin profazında görülen ve kromatin maddesinin ince iplikler biçiminde ortaya çıktığı erken evre. Mayoz bölünmesinin profazında görülen ve kromatin maddesinin ince iplikler halinde meydana çıktığı erken bir evre.

Yumuşak : Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Okşayıcı, tatlı, hoş. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla işlenebilen. Sessiz, hafif. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.

Yumuş : İş, hizmet buyruğu: Bu çocuk hiç yumuş tutmuyor, ne yapacağız?. Toplantı, topluluk. İş, hizmet buyruğu. Vazife, hizmet, buyrulan iş, söz. Görev, vazife (Çayağzı). Ödünç alınan şey. İş, hizmet, ödev, vazife. İş, güç, çalışma.

Zarif : Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli. Hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan. Güzel, hoş, albenili. Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.).

 

İnce : Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. Taneleri ufak, iri karşıtı. Hafif, gücü az. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı. Ayrıntılı. Zayıf. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). Tiz (ses), pes karşıtı.

Diğer dillerde Lepidovor anlamı nedir?

İngilizce'de Lepidovor ne demek ? : lepidophore