Made a mess türkçesi Made a mess nedir

  • Ortalığı birbirine katmak.

Made a mess ile ilgili cümleler

English: I made a mess of it.
Turkish: Onu yüzüne gözüne bulaştırdın.

English: She made a mess of the work.
Turkish: O, işi berbat etti.

Made a mess ingilizcede ne demek, Made a mess nerede nasıl kullanılır?

Made : Üretilmiş. Yapılmış. Yapmak (make) eyleminin ikinci hali. Tamamen uygun. Garantili. Mamul. Yapılı. Tam uyan. -den yapılmış. -den.

A : (herhangi) bir. Pek iyi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Amperin simgesi. La (müzik terimi). Miktar belirtir. Argonun simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. En yüksek not. Herhangi bir.

Mess : Altüst etmek. Zor durum. Ask.karavana. Ask.orduevinin lokanta kısmı. Asker sofrasında yemek yemek. Karışıklık. Bozmak. Bela. Kirlilik. Kötü durum.

Made a claim to : Sahip çıkmak.

Made a copy of : Kopyalamak.

Made a mistake : Yanlış yapmak. Yanılmak.

Made a decision : Karara varmak.

Made a film of : Filme almak.

Made a faux pas : Gaf yapmak. Pot kırmak. Çam devirmek.

Made a detour : Dolambaçlı yoldan gitmek.

İngilizce Made a mess Türkçe anlamı, Made a mess eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Made a mess ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Raise cain : Ortalığı karıştırmak. Kargaşa çıkarmak. Fitne sokmak. Sorun yaramak. Karışıklık çıkarmak. Olay çıkarmak. Kıyameti koparmak.

 

Make the fur fly : Kıyameti koparmak. Sorun çıkarmak. Olay çıkarmak. Kavgaya yol açmak. Sorun yaratmak. Karışıklığa neden olmak. Kavga çıkarmak.

Mux : Kirletmek. Pis hale getirmek. Pisletmek. Çoğullama ayırıcı veya çözücü.

Make a mess : Allak bullak etmek. Ortalığı batırmak.

Send things flying : Darmadağın etmek.

Pop off : Tahtalıköyü boylamak. Ölmek. Bağırıp çağırmak. Mortoyu çekmek. Zıbarmak. Çekip gitmek. Kakırdamak. Nalları dikmek. Aniden çekip gitmek.

Kick up a row : Kavga çıkarmak. Hır çıkarmak. Çıngar çıkarmak. Patırtı çıkarmak. Gürültü yapmak. Gürültü çıkarmak. Karışıklık çıkarmak. Yeri göğü inletmek. Kıyameti koparmak.

Raise hell : Sorun çıkarmak. Hır çıkarmak. Kavga çıkarmak. Karışıklık çıkarmak. Kıyameti koparmak. Kıyamet koparmak. Olay çıkarmak.

Make the feathers fly : Kıyametin kopmasına neden olmak. Olay çıkarmak. Büyük kavgaya neden olmak. Sorun çıkarmak. Karışıklığa neden olmak.