Mesele nedir, Mesele ne demek

Mesele; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Mesele" ile ilgili cümle

  • "Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir." - R. N. Güntekin
  • "Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler." - N. Hikmet

Yerel Türkçe anlamı:

(Ar. mes'ele) mesele

Problem, mesele

Mesela

Mesele hakkında bilgiler

Mesele; aylık edebiyat, siyaset ve kültür teorileri dergisidir. Kendisini Kitap Dergisi olarak tanımlar. Bugüne kadar Agora Kitap adlı yayınevinin bünyesinde, bu yayınevinin sahibi Osman Akınhay'ın editörlüğünde çıkmıştır. Ocak 2014'ten bu yana ise kolektif bir şekilde, herhangi bir yayınevine bağlı olmaksızın ve bağımsız olarak çıkmaktadır. Derginin editörleri Can Semercioğlu Erol Yeşilyurt'tur.

Derginin geçmişteki yazarları arasında Hasan Bülent Kahraman, Bekir Tarık, Hande Öğüt, Özcan Yurdalan gibi isimlerin yer alırken, son sayılarla birlikte yeni ve genç yazarların yazılarına da yer vermeye başlamıştır.

Yayın hayatına Ocak 2007'de başlayan Mesele, özellikle Ahmet Oktay, Nurdan Gürbilek, Taha Parla, Şükrü Argın, Masis Kürkçügil ve İskender Savaşır gibi isimlerle yapılmış olan söyleşilerle dikkat çekmiştir. Derginin ana eksenini yazarlarla ve siyasetçilerle yapılmış olan söyleşiler, kitap değerlendirmeleri ve siyaset-kültür yazıları oluşturmaktadır.

 

Mesele ile ilgili Cümleler

  • Mesele hakkında bir şey söylemedim.
  • Mesele çözüldü.
  • Ali meseleyi araştırmaya başladı.
  • Bunu bir ölüm kalım meselesi olarak göz önünde bulundurdum.
  • Buluşalım ve mesele hakkında konuşalım.
  • Mesele gerçekten o değil, değil mi?
  • Mesele hakkında ne yapacağımı Tom'a sormam gerekiyor.
  • Mesele bundan ibarettir.
  • Ali meseleyi Mary'ye açıkladı.
  • Mesele derinlemesine tartışıldı.
  • Mesele bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir.
  • Bu meseleyi polisin ellerine bırakın.
  • Onlar Tom'u bulmadan önce bu sadece bir an meselesi.
  • Bu mesele er ya da geç ele alınmalıdır.

Mesele anlamı, kısaca tanımı:

Mesele çıkarmak : Sorun çıkarmak.

Mesele etmek : Dert etmek.

Mesele olmak : Dert olmak.

Mesele yapmak : Önemsiz bir şeyi önemli bir sorun durumuna getirmek.

Mesele yok : "herhangi bir sıkıntı, güçlük yok!" anlamında kullanılan bir söz.

Boğaz meselesi : Yeme içme gereksinimi.

Gönül meselesi : Aşk yüzünden ortaya çıkan sorun, aşk derdi.

Ölüm kalım meselesi : Yok olmamak amacıyla girişilen mücadele.

Mesel : Örnek alınacak söz. Eğitici hikâye veya masal. Atasözü.

An meselesi : Olması her an mümkün, sürekli gerçekleşebilecek durumda.

Gün meselesi : Olması her an mümkün, sürekli gerçekleşebilecek durumda.

Hayat memat meselesi : Ölüm kalım meselesi.

Ölüm kalım meselesi yapmak : Yok olmamak amacıyla mücadeleye girişmek.

Sorun : Sıkıntı veren durum, dert. Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem.

Problem : Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele. Davranışları normal olmayan ve özel olarak eğitilmesi gereken (kimse). Sorun.

 

Edebiyat : İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın, gökçe yazın. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür.

Siyaset : Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. Politika.

Kültür : Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü. Bireyin kazandığı bilgi. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme. Tarım.

Teori : Kuram.

Dergi : Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua.

Güç : Sınırsız, mutlak nitelik. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. Bir toprağın verimlilik yeteneği. Birim zamanda yapılmış olan iş. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. Zorlukla.

İş : Sürme. Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler. Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke.

Meseleli : Sorunlu.

Meseleme : Sorun. Olay.

Meselesiz : Sorunsuz. İlgili cümle: "“Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar.”" S. F. Abasıyanık.

Meselesizlik : Sorunsuzluk.

Diğer dillerde Mesele anlamı nedir?

İngilizce'de Mesele ne demek? : n. matter, problem, question, point, issue, topic, affair, business, crux, hangup, proposition, res, shebang

n. oak

Fransızca'da Mesele : problématique [la], question [la], chose [la]

Almanca'da Mesele : n. Gegenstand, Kapitel, Problem, Sache

Rusça'da Mesele : n. вопрос (M), задача (F), проблема (F)