Midcourse türkçesi Midcourse nedir

İngilizce Midcourse Türkçe anlamı, Midcourse eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Midcourse ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Context : Kaynak. Bilgisayar, bilişim, gramer alanlarında kullanılır. Genel durum. Kontekst. Bağlam. Durum. Şartlar. Bir cümlede, bir konuşmada veya bir metin içinde yer alan herhangi bir kelimenin anlamının daha iyi belirlenebilmesi ve başka anlamlarından ayırt edilebilmesi için, kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkide bulunduğu öteki öge veya ögelerle oluşturduğu bütün. söz gelişi baş kelimesi dün başım çok ağrıyordu ibaresinde «insan başı» anlamına geldiği halde, kumaşın iki başındaki eğrilik ibaresinde «kumaşın uçları», havuz başı, ocak başı, mangal başı sözlerinde «bir şeyin yakını, çevresi», başı çekmek deyiminde «bir işe önayak olmak, öncülük etmek»; her işin başı sağlıktır cümlesinde «esas, temel»; söz başı, ay başı, yıl başı kelime gruplarında «başlangıç», bu çocukla baş edemiyorum cümlesinde ise «hakim olamama, disiplin altına alamama» anlamlarını vermektedir. baş kelimesinin sıralanan örneklerdeki bu birbirinden farklı anlamları, ancak, o cümleler içinde kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkilerde bulunduğu diğer ögelerle oluşturduğu bütün, yani bağlam sayesinde belirlenebilmektedir. Ortam. Bir sözcüğün, tümce içinde birlikte geçtiği ve anlamının belirmesi için incelenmesi gerekebilen tümce kesimleri. bir bilgisayar dizgesindeki görevlerin işletilebilmeleri için işletim dizgesinin sağladığı ortam.

 

Deal : Uyuşturucu işi yapmak. Meşgul olmak. İlgilenmek. Kağıt dağıtmak. Kağıtları dağıtma sırası. Miktar. Dağıtmak. Vermek. Anlaşma. (bir sorunla) ilgilenmek.

Talk about : -i konuşmak. Hakkında görüşmek. Dem vurmak. Mevzubahis etmek. Lafını etmek. Söz etmek. Bahsetmek. Hakkında konuşmak. Yad etmek.

Cover : Kapsamak. Örtmek. Ödemeye yetmek (bir masrafı). Kapamak. Kaplamak. Kılıf. Kapak. Sakınmalık. Almak. Korumak.

Talk shop : İşten konuşmak. İş konuşmak. Kendi işinden sözetmek. İş hakkında konuşmak. Mesleki işleri konuşmak.

Handle : İdare etmek. Ele gelmek. İşlemek. Kulp. Kıvırmak. Geçinmek. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ellemek. Kullanmak. Eğitmek.

Treat : Ismarlama. Zevk veren şey. Yeniden düzenlemek. Davranmak. Tedavi etmek. Muamele etmek. Bahsetmek. Zevk. İşlemek (konuyu).

Midways : Ortasında. Yolun yarısı. Yarı yolda. Ohio eyaletinde yerleşim yeri. Yarı yolda olan. Fuarda panayır bölümü. Yolun ortası. Teksas eyaletinde şehir. Yarı yoldaki.

Linguistic context : Dilsel bağlam. Dil bağlamı.

Midcourse synonyms : language unit, context of use, linguistic unit, mid course, golden mean, discuss, the golden mean, midway, plow, address, descant.