Necklines türkçesi Necklines nedir

  • Yaka hattı.
  • Boyun hattı.
  • Bir giysinin boyu çevreleyen veya kapatan parçası olan tasarım (elbise, gömlek, süveter, vs.).
  • Başlık altı.
  • Yaka.

Necklines ingilizcede ne demek, Necklines nerede nasıl kullanılır?

Neckline : Yaka hattı. Yaka. Başlık altı. Boyun hattı. Bir giysinin boyu çevreleyen veya kapatan parçası olan tasarım (elbise, gömlek, süveter, vs.).

Necklike : Boyuna benzeyen. Boyun gibi.

Necklace : Boğmuk. Gerdanlık. Kolye.

Necklace microphone : Boyun mikrofonu.

Necklaces : Gerdanlık. Kolye. Boğmuk.

Affair of the diamond necklace : Fransa'da 16'ncı louis'nin sarayında fransız devrimi'nden hemen önce meydana gelmiş. Kraliçe'nin kolyesi. Kamuoyunca suçlu bulunan kraliçe marie antoniett'in de karıştığı merak konusu skandal. Kraliçe'nin elmas kolyesi olayı.

Necklet : Boyun kürkü. Dar gerdanlık.

Neckless : Boğazsız. Boyunsuz.

İngilizce Necklines Türkçe anlamı, Necklines eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Necklines ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Edgings : Kenar düzeltme. Kenar süsü. Kenar şeridi. Kenar yapma. Kenar düzleme. Sınır. Kenar belirtici şey. Kenar profili. Bordur.

Frock : Redingot. Kadın giysisi. Geniş elbise. Dini göreve atamak. Elbise. Rop. Cübbe. İş elbisesi. Cüppe. Cüppe giydirmek.

 

Sweater : Sömüren işveren. Üç kuruşa işçi çalıştıran patron. Az paraya çok çalıştıran işveren. Köle gibi çalıştıran patron. Hırka. Süveter. Pulover. Kazak.

Edging : Bordur. Kenar profili. Kenarlık. Kenar şeridi. Kenar süsü. Sınır. Sınırlayıcı. Kenar düzeltme. Kenar yapma.

Neck : Koklaşmak. Sarmaş dolaş olmak (amerikan ingilizcesi). Dikey biçimli yanardağ baca dolgusu. Büyük baş hayvanlarda boyun altındaki sarkık deri. bos indicus ırkı sığırlarda deri sarkıklığıyla belirgin ön bacaklar arasındaki alan. boyun eti. Boyun. Sarmaş dolaş olmak. Boynun arka yüzü. Gerdan. Kıstak. (giyside) yaka.

Flanges : Kenar. Flanş.

Dickeys : Göğüslük. Çürük. Sarsak. Papyon. Şoför mahalli. Minik kuş. Hastalıklı. Eşek (ingiliz ingilizcesi). Önlük.

Jumper : Bebek önlüğü. Atlatıcı. Atlamacı. Süveter. Bağlantı köprüsü. Kazak üzerine giyilen kolsuz elbise. Atlayıcı. Hırka. Örgü bluz.

Dress : Giysi. Giymek. Pansuman yapmak (yaraya). Gece elbisesi giymek. Süslemek. Elbise. Hizalanmak. Taş yontmak. Kıyafet. Rendelemek.

Necklines synonyms : crew neckline, neck opening, collarette, flange, collars, crew neck, collaret, necked, decolletage, dickies, neckline, dicky, dickey, blouse, collar, dickie.

Necklines zıt anlamlı kelimeler, Necklines kelime anlamı

Neckless : Boğazsız. Boyunsuz.