Net income türkçesi Net income nedir

  • Net kar.
  • Safi gelir.
  • Net hasılat.
  • Safi irat.
  • Gelirin elde edilmesi sırasında vergi, yıpranma gibi giderlerin elde edilen toplam gelirden düşülmesiyle bulunan gelir. bk. harcanabilir gelir.
  • Net gelir.
  • İktisat alanında kullanılır.

Net income ingilizcede ne demek, Net income nerede nasıl kullanılır?

Net : Katıksız. Arıtımlı. Tiyatro dekorunda kullanılan ince, gözenekli pamuk ya da ipek dokuma. Oyun alanını ortadan ikiye bölen ve ortasında yerden yüksekliği 91 cm. olan ipten kafes örgü. Katkısız ağırlık. katkısız ödeme. ele geçen. Işığın önüne konan ince kumaş ya da tülden yarı saydam yayındırıcı. Amaca uygun işlemlerle arıtılmış ya da çıkarılması gerekli öğelerden ayıklanmış olan. Masatopu oyununda alanı iki eşit bölüme ayıran, uzunluğu 1.83 m., üst kenarının masa yüzeyinden yüksekliği 15,5 cm. olan ipten kafes örgü. Çoğu kez düşçül oyunlarda, sahnedeki görüntüye uçuculuk, gerçek dışı, düşsel ya da anısal bir hava vermek ereğiyle kullanılan tül perde. Değişik su ürünlerinin takılarak, dolanarak ve hareketli bir torbada toplanarak avlanması amaçlarına yönelik olarak tasarlanan ve donatılan, göze büyüklüğüne bağlı olarak objenin bir kısmını geçiren, bir kısmını sıkıştıran veya geçmesini engelleyen, gözelerden oluşan, çeşitli biçim ve büyüklükte olan bir yüzey yapıtı.

 

Income : Bütçe. Bk. gelir gelir getiren taşınmaz. Gelir. Varidat. Her tür hak ve işlerle taşınır ve durağan mallardan sağlanan yararlar. (aylık, ürem, kira, özel gelir vb. gibi). Kar. Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay. emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kar payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı. Kazanç. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Rant.

Net income per share : Hisse başına net kar. Çıkarılan hisse senedi başına düşen vergiden sonraki kar.

Net abuse : İnternet istismarı. İnterneti kötüye kullanma. Birçok istenmeyen ileti göndererek haber gruplarına zarar verme teşebbüsü.

Net amount : Ambalaj içindeki gıda maddesinin ambalaj malzemesi dışındaki miktarı. Katkısız tutar. Safı miktar. Net miktar. Net tutar. Net yekun.

Net amulet : Çekme ağlarında iki kenarı normal, bir kenarı ise düz kesimli olan üçgen ağ parçası. Ağ muska.

Net asset tax : 5 nisan kararları çerçevesinde bilanço esasına göre defter tutan yükümlülerin bilançolarının aktifinde yer alan, diğer yükümlülerin ise envanter kayıtlarında yer alan varlıkların değeri üzerinden alınan bir tür servet vergisi. Net aktif vergisi.

İngilizce Net income Türkçe anlamı, Net income eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Net income ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Marginal income : Giderler çıktıktan sonra kalan gelir. Sınırsal gelir. Marjinal gelir.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Disposable income : Kullanılabilir. Vergiler kesildikten sonra harcama veya tasarruf amacıyla bir kimseye kalan net gelir. Harcanabilir gelir. Hanehalkının bir yıl içinde tüketim ve tasarruf biçiminde kullanabileceği toplam gelir. bir ülkede genellikle bir yıl olmak üzere belli bir dönemde kişisel gelirden gelir vergilerinin çıkarılmasıyla bulunan gelir. Harcanabilir kişisel gelir. Kullanılabilir gelir.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

Net income synonyms : net benefit, net receipts, net profit, a shift in supply, take home pay, yield to maturity, a change in individual demand, net yield, a change in supply, abnormal budget, net proceeds, a pass through certificate, a shift in demand, a change in demand, a group shares, abnormal budget receipts.