Oppositional türkçesi Oppositional nedir

Oppositional ingilizcede ne demek, Oppositional nerede nasıl kullanılır?

Opposition factions : Karşıt olan gruplar. Hükümete ait olmayan gruplar.

Opposition leader : Muhalefet lideri. İktidarda olmayan siyasi partilerin liderleri.

Opposition party : Muhalefet partisi. Hükümet eylemlerine karşı çıkan parti. İktidar partisine karşı gelen siyasi parti.

In opposition to : -in aksine. Aksine. -e karşı olarak.

Antipodal opposition : Taban tabana zıtlık.

Opposition : Karşı çıkma. Karşıtçılık. Salınımlarda yarım dönümlük evre değişimine girme. iki gezegenin güneşin iki yanında bir doğru üzerimde bulunma evreleri. Başkaldırma. Bir görüş, kanı, tutum, davranış ya da eyleme karşı olma ya da karşı çıkma. Karşıtlık. Yaslama. Düşmanlık. Direnme. Rekabet.

Oppositionists : Karşı çıkan kimse. Karşı gelen kimse. Reddeden kimse. Muhalif. Göğüs geren kimse. Muhalefet üyesi.

Oppositionist : Göğüs geren kimse. Karşı çıkan kimse. Karşı gelen kimse. Reddeden kimse. Muhalif. Muhalefet üyesi.

Determined opposition : Dik karşı duruş. Sert muhalefet. Kararlı muhalefet.

Offer opposition : İtiraz etmek. Karşı gelmek. Karşı çıkmak.

İngilizce Oppositional Türkçe anlamı, Oppositional eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Oppositional ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contrarieties : Tezat. Uyuşmazlık. Aksilik. Zıtlık. Aykırılık. Terslik. Karşıtlık.

Opposition : Karşı çıkma. Bir görüş, kanı, tutum, davranış ya da eyleme karşı olma ya da karşı çıkma. Düşmanlık. Salınımlarda yarım dönümlük evre değişimine girme. iki gezegenin güneşin iki yanında bir doğru üzerimde bulunma evreleri. Direnme. Başkaldırma. Karşısav. Karşıtlık. İtiraz. Yaslama.

Discrepancy : Ayrılık. Uygunsuzluk. Fark. Tutarsızlık. Ayrım. Zıtlık. Tutumları ölçülen çeşitli kişilerin ya da aynı kişinin yanıtları arasındaki benzeşmezlik. Farklılık. Çelişki. Çelişme.

Opposite : Karşısında. Ters. Karşı yönde. Karşıda. Karşıt. Karşısındaki. Aksi. Aleyhinde. Karşı.

Adverseness : Düşmanlık. Karşıtlık. Olumsuzluk. Terslik. Husumet. Karşıt olma. Zıtlık.

Contradictor : Karşı taraf. Rakip.

Contradictive : Tartışmalı. İhtilaflı. Çelişkili. Ters düşme eğilimi olan. Anlaşmazlığa neden olan.

Dissidence : İhtilaf. Fikir ayrılığı. Anlaşmazlık. Karşı koyma. Görüş ayrılığı.

Conflictive : Çelişkili. Ters düşen. Çelişen. Tutarsız.

Disaffections : Asilik. Hükümet düşmanlığı. Hoşnutsuzluk. Hükümete muhalefet. İtaatsizlik. Antipati. Soğuma.

Oppositional synonyms : anti takeover defense, facing, hostility, antis, adversary, contravention, anti, reaction, against, opponent, antagonist, antipathetic, opponency, dissension, lockout, adversaries, adverse, averse, adversarial, antagonistic, contestant, adversative, antipathetical, defiance, antagonists, antipathic, defiances, disaffection, contrariety, resistance, dissensions, action.

 

Oppositional zıt anlamlı kelimeler, Oppositional kelime anlamı

Agonist : Ödül için yarışan yarışmacı (eski yunanistan'da olduğu gibi). Agonist. Hareketi ilişkili başka bir kas tarafından dengelenen kas (anatomi terimi). Aynı yönde etki yapan.

Disintegrative : Küçük parçalara bölünmeye eğilimli. Birleştirici olmayan. Bütünleyici olmayan.